Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Yazarlar ve hayvan dostları



Zayıf
Toplam oy: 793

Bugün çoğumuzun yakından tanıdığı ve sevdiği birçok yazar aynı zamanda sıkı birer hayvanseverdi. Öyle ki kimi yazdıklarında onlara yer vermiş, kimi kaybolan kedisi için gazeteye ilan vermiş, kimi ise alışılmışın biraz dışına çıkan hayvanını üniversiteye bile götürmüştü. İşte yazarlar ve hayvan dostları:

 

1.    Charles Dickens ve kuzgunu Grip


Charles Dickens gerçek bir hayvanseverdi. Kedileri, köpekleri, bir kanaryası, bir midillisi, bir kartalı ve birbirini izleyen Grip isimli kuzgunları olmuştu. Grip sesleri taklit etmeyi öğrenmişti ve Dickens kuşun çıkardığı sözcükleri kaydetmeye bayılıyordu. Dickens bu kuzgunu öylesine seviyordu ki hayvan vefat ettiğinde onun içini doldurtmakla kalmamış, Grip’i Barnaby Rudge adlı romanında bir karaktere de dönüştürmüştü. O zamanlar genç bir yazar olan Edgar Allan Poe da seyahatlerinden biri sırasında Dickens ve Grip ile tanışmıştı. Rivayet odur ki Edgar Allen Poe’ya kuzgunlar konusunda yazması için ilham veren de Grip olmuş.

 


2.    Mark Twain ve kedisi Bambino

 
Mark Twain kedisi Bambino’yu taparcasına seviyordu. Öyle ki zavallı kedicik bir gün ortadan kaybolunca telaşlı yazar gazeteye bir kayıp ilanı vermişti. Neyse ki Bambino bir sonraki gün komşunun bahçesinde ortaya çıktı ve hemen eve geri alındı. Ancak yazarın gazetedeki ilanını gören hayranları uzunca bir süre farklı farklı kedileri Bambino olduğu iddiasıyla Mark Twain’in evine taşımayı sürdürdüler.

 


3.    Flannery O’Conner ve tavuskuşları

 
Roman ve denemeleriyle tanınan Flannery O’Conner tavuskuşlarından çok hoşlanırdı. Georgia’daki çiftliklerinde yüzden fazla tavuskuşu büyütmüştü yazar, denemelerinde de bu güzel hayvanlardan “Kuşların Kralı” olarak bahsediyordu. Tavuskuşlarına duyduğu bu tutkunun yanı sıra ördekler, devekuşları ve hatta tukan kuşları bile beslemişti O’Conner.

 


4.    Kurt Vonnegut ve köpeği Pumpkin

 
Pumpkin Kurt Vonnegut’ın yanından ayırmadığı, tüylü ve gürültücü küçük köpeğiydi. Yazarın kendisi de köpeklere duyduğu sevgiyi şöyle ifade ediyordu: “İnsanlara duyduğum sevgiyle köpeklere duyduğum sevgiyi birbirinden ayırmam çok güç.”

 


5.    Virginia Woolf ve köpeği Pinka

 
Virginia Woolf cocker spaniel cinsi köpekleri çok severdi ve aynı cinsten köpeği Pinka da çoğu zaman yazarın yanında olurdu. Woolf ayrıca şair Elizabeth Barrett Browning’in cocker spaniel cinsi köpeği Flush’ın yarı-kurgusal bir biyografisini de kaleme aldı.

 

 

6.    Ernest Hemingway ve altı parmaklı kedisi Pamuk Prenses

 
Maço tavırlarıyla tanıdığımız Hemingway’ın kedilere olan aşırı düşkünlüğü biraz şaşırtıcı. Yazarın kedilere olan ilgisi bir gemi kaptanının kendisine altı parmaklı bir kedi yavrusu hediye etmesiyle başlamış. Yazar Pamuk Prenses adını verdiği bu kedinin ardından gittikçe daha çok kedi sahiplenmeye başladı. İşin ilginç yanıyla bu kedilerin çoğunun da altı parmaklı oluşuydu. Yazarın bir müzeye çevrilen Florida’daki evini ziyaret eden konuklar bugün hâlâ orada yaşayan kırk-elli kadar altı parmaklı kediyle karşılaşırlar. Tahmin edileceği üzere bu kediler Pamuk Prenses’in torunları!

 


7.    Lord Byron ve ayısı

 
Eksantrik şair Lord Byron hayvan dostlarını çok severdi, hatta biraz fazla! Zira kendisi 1800’lerin başında Trinity College’a okumaya giderken köpeğini de yanında götürmek istemişti fakat kampüse köpek kabul edilmiyordu. Bunun üzerine şair yanında bir ayıyla çıkageldi! Bir dostuna yazdığı 1807 tarihli mektupta ayısından şöyle bahsediyordu: “Yeni bir dost edindim, bu dünyadaki en iyi dost, evcil bir ayı! Onu buraya getirdiğimde bana onunla ne yapmayı düşündüğümü sordular, ben de ‘Arkadaş olacağım!’ dedim.”

 


8.    Gertrude Stein ve kanişi Basket

 
Gertrude Stein ve partneri Alice B. Toklas beyaz kanişleri epey seviyorlardı ve besledikleri tüm beyaz kanişlere de Basket adını vermişlerdi. Beyazlığını koruyabilmesi için Basket’e her gün sülfürlü su ile banyo yaptırılıyor, sonrasında da Stein misafirlerinden Basket kuruyana dek onu bahçede kovalamalarını istiyordu.

 


9.    John Steinbeck’in köpekleri Toby ve Charley

 
Steinbeck’in okurları yazarın kaniş cinsi köpeği Charley’nin adını muhtemelen daha evvel de duymuşlardır, zira yazarın Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında kitabı Charley ile yaptıkları yolculuklar hakkındadır. Fakat yazarın setter cinsi diğer köpeği Toby de adını başka bir yöntemle edebiyat tarihine yazdırmayı başarmıştır. Zira Toby yazarın kült romanı Fareler ve İnsanlar’ın ilk taslağını afiyetle yemiştir! İşin kötüsü Toby’nin mideye indirdiği dışında başka taslak da yoktur ve Steinbeck romanın başına oturup onu sıfırdan yazmaya mecbur olmuştur. Ne yazık ki Toby’nin mideye indirdiği taslağın neye benzediğini asla bilemeyeceğiz!

 

 

 

EK

 

 


 

 


Kaynak: Bustle

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.