Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Yazarların yatak odaları



Gayet iyi
Toplam oy: 1512

Kitaplarıyla tanıdığımız ve hayran olduğumuz yazarların yatak odalarının nasıl olduğunu merak ediyor musunuz? Apartmenttherapy adlı site, yazarların yatak odalarını dikizliyor! Merak edenler için yazarların yatak odalarına bir de biz göz attık:

 


ABD sosyeteside önemli bir yer edinen yazar Truman Capote'un Hamptons sahilinde yaşadığı evdeki yatak odası, elagan ve sade olmasıyla dikkat çekiyor.

 

 

 

 


 

 

Virginia Woolf'un yatak odası birçok detayla dolu.

 

 

 

 

 


 

 

Ernest Hemingway'in yatak odası bol ışık alıyor.

 

 

 

 


 

 

Eserlerinin çoğunu yatak odasındaki masada kaleme alan Flannery O'Connor'un, koltuk değnekleri de yatak odasında yer alıyor.

 

 

 

 


 

 

Alexander Masters'ın yatak odası, uyanır uyanmaz yazı yazmaya başlayan yazarın günlük rutinini yansıtıyor.

 

 

 

 


 

 

 

William S. Burroughs'un yakın arkadaşı  Patti Smith, Beat Kuşağı'nın kurucuları arasında yer alan yazarın yatağında oturuyor.

 

 

 

 


 

 

Pulitzer ödüllü Sylvia Plath, yalnızca kadınların kaldığı Barbizon Otel'inde birkaç ay yaşamış. Otel katoloğundan alınan bu görüntünün yazarın kaldığı odaya çok benzediği belirtiliyor.

 

 

 

 


 

 

 

Henry David Thoreau, basit bir yaşantıyı seçmiş. Yazar küçük evini yalnızca ihtiyacı olan eşyalarla döşemiş.

 

 

 

 


 

 

Victor Hugo ve onun karanlık, zengin ve kırmızı yatak odası. Romantikler akımından etkilenen yazardan bundan başkası da beklenemezdi zaten.

 

 

 

 


 

 

 

Emily Dickinson, şiirlerinin çoğunu yatak odasındaki küçük yazı masasında yazmış.



 

 

 


 

 

 

Miranda Seymour da yazılarını yatak odasındaki küçük masasında yazmayı tercih eden yazarlardan. Yazar, 14 yaşından itibaren bu yatakta uyumuş.

 

 

 

 


 

 

Korkunç hikayeler kaleme alan yazar Mary Roach, yazdıklarının aksine basit ve sade bir yatak odasına sahip.

 

 

 

 


 

 

 

Birçok şeye karşı alerjisi olan astım hastası yazar Marcel Proust'un yatak odası, yazarı dışarıdan gelebilecek ses, toz ve mikroplara karşı koruması için tasarlanmış.

 

 

 


 

 

Michael Morpurgo'nun yatak odası yazar için çalışma odası niteliği taşıyormuş. Yazar, eserlerinin çoğunu yatağında yazıyormuş.

 

 

 

 


 

 

 

William Faulkner, yatağını ofis olarak kullanıyormuş.

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder


Aslına bakılırsa sıradan birinin odası gibi görünsede hiçbiri öyle değil.. Şeytan ayrıntıda gizli :) Teşekkürler..

36%
64%

çok güzel olmuş ellerinize sağlık :)

38%
62%

güzel bir araştırma diyelim =) keşke türk yazarlar da olsaydı ..

45%
55%

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.