Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Aralık ayının 250 TL Değerindeki idefix Hediye Çeki Sahibini Buldu!


Zayıf
Toplam oy: 946
Hakan Günday
Doğan Kitap

Sizler okuduğunuz kitapları idefix'te eleştirdiniz, biz de en iyi eleştiriyi seçip ödüllendirdik.

Aralık 2009'da Hakan Günday'ın Ziyan kitabını "Kaçan Fırsat" başlığıyla eleştiren Servet Ugan, bizden tam 250 TL değerinde idefix hediye çeki kazandı!

Siz de okuyun, eleştirin, gönderin, siz de kazanın!

 


Servet Ugan
Kaçan Fırsat

Hakan Günday kendi okuyucusunu yaratmış bir yazar. Her romanı merakla bekleniyor. Ziyan'daki anlatımı göz önüne alındığında kaleminin daha da sağlamlaştığı söylenebilir. Zira ilk romanlarında çok savruk bir Türkçe ve çok fazla düşük cümle vardı. Kinyas ve Kayra çok sevilmesine rağmen, kabul etmek gerekir ki edebi anlamda pek ekonomik bir roman sayılmazdı.

Ziyan etkileyici bir başlangıç yapıyor. Güneydoğu ve zorunlu askerlik hakkında daha önce söylenememiş şeyleri cesurca söylüyor. Romanın ikili giden anlatımı ise iyi kotarılmış. Dönemle ilgili yapılan araştırma başlarda romanda sırıtmıyor. Ama...

Ama Ziya Hurşit'in Türkiye Cumhuriyeti kurulurkenki yaşadıkları anlatılırken işler roman sanatı bakımından hiç de iyi gitmiyor. O bölüm eklektik kalıyor. Hadi işi fazla dolandırmadan söyleyelim, Hakan Günday romanın tüm ruhuna ihanet ederek Atatürk´ü o kadar kolluyor ki, bir yerden sonra kitap yürümez oluyor. Yeraltı edebiyatının görece temsilcisi olan bir yazarın Mustafa Kemal´e bakışındaki sıradanlık ve kolaycılık, romandaki büyüyü tamamen bozuyor. Buna hiç gerek yoktu.

Kanımca çok iyi bulunmuş bir hikaye, aslında yazarın en başından eleştirdiği görüşe teslim olmuş. Yazık olmuş... Ziyan olmuş...

Halbuki konu ve giriş Türk edebiyatı açısından bir milad olabilirmiş. Bir fırsat kaçmış. İşin trajik yanı ise niye böyle olduğunun cevabının romanda anlatılıyor olması. Roman yazarına rağmen aslında çok direnmiş...

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.