Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Vasıf Kortun: "Basılı yayın, niş medyaya dönüşecek"


Gayet iyi
Toplam oy: 1308
E-yayıncılık okuma modelini kökten değiştiriyor. Aradan tasarımcı, kağıt, baskı, dağıtıcı, depolama ve envanterlemeyi kaldırmanın avantajları açık. Ayrıca içerik üretimi ile içeriğin okunması arasındaki zaman da kısaldı.

2013'te 6'sı Türkçe olmak üzere toplam 8 e-yayın yapan kültür kurumu SALT, herkese eşit, ücretsiz ve kolay erişim imkanı sağlamak için bu yayınları http://saltonline.org/tr/books adresinde yayınladı. SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Vasıf Kortun, e-kitapları basılı kitapların karşısında konumlandırmadıklarını, bu yayınları bir çatallanma olarak görmek gerektiğini söyledi.

 

Mütevazı Bir Miras - Nilgün Özayten Kitabı, Mütevazı Bir Miras - Batı’da Obje Sanatı / Kavramsal Sanat / Post-Kavramsal Sanat ve Türkiye’de 1965-1992 yılları arasındaki benzer eğilimlerO Zamanlar Konuşuyorduk, In Deed: Certificates of Authenticity in Art (Sanatta Özgünlük Belgeleri), Sarkis ve "When Attitudes Become Form" (Tutumlar Biçime Dönüşünce) ve Ocak 1976- Eylül 1980: Kültür-Sanat Sayfalarında Gündem adlı kitapların yayınlanmasını bahane ettik, Kortun'la elektronik yayınlar üzerine konuştuk.

 

E-kitabın dağıtım kapasitesi yüksek


Sizi e-yayınlara ilişkin ilkeler oluşturmaya, dijitale iten farkındalık nasıl oluştu?

 

E-yayını basılı yayının yerine koymak gibi bir amacımız yok. Zaman zaman basılı yayın da yapabiliriz. Örneğin “VOTI: Union of the Imaginary” e-yayınımız geçen Eylül ayında çıktı. Beğenildi ve 2014'te de Pennsylvania Üniversitesi basacak. Aynı yayını SALT basılı olarak sunsaydı o erişim ve dağıtım kapasitesine, hele hele İstanbul'dan, ulaşamazdı. Sadece pratik açıdan değil içeriğe verilen emeğin karşılığını bulmasını, kullanılmasını, bilginin daha verimli ve demokratik biçimde paylaşılmasını istiyoruz. Uzun vadede "kağıt devri sonrası" bir kuruma dönüşmeyi amaçladık. Genel anlamda basılı yayın zamanla niş medyaya dönüşecek, kağıt kullanımı gitikçe seyrelecek ve kağıt yayın gittikçe nesneleşerek bir iletişim aracı olma özelliğinden feragat edecek, bu mecburiyetlerden kurtulması kağıt yayın için yepyeni bir ufuk. SALT pasif bir takipçi değil, yazılımsal olarak da değişim sürecinin bir parçası olmayı, "değişimin içerisinde değişmeyi" yeğliyor. Sektörde bilginin en yaygın paylaşım biçimi olan kültür kurumları ortalama 1500 adet basmamalı, dağıtım ve satış koşulları için ciddi bir emek ve zaman harcamamalı ve büyük bir bölümü depolarda bekletilen basılı yayınlar olmamalı. Türkiye kültür belleği ve güncelliğinin Türkiye içinde ve dünyayla paylaşılması için çok daha erişilebilir olması gerekiyor. Esas desteğimizi içerik üreticilerine vermeliyiz.

 

Gutenberg Galaksisi

 

 

Bir kitabı e-yayın olarak sunmanızın avantajları ve dezavantajları neler?

 

Basılı yayıncılıkta entelektüel üretim ile son ürün olan kitap arasındaki ilişki kabul görmüş bir seri üretim mekanizmasından oluşuyor. Grafik tasarımdan kağıt cinsi ve baskı tekniklerine, dağıtımdan satışa yayının tüm aşamaları -içerik ve biçim birbirinden bağımsızmışçasına- gitgide üreticiye yabancılaşıyor, ikincil birer sürece dönüşüyor. Marshall McLuhan, baskı makinesinin icadıyla oluşan dünyayı "Gutenberg Galaksisi" olarak tanımlar. Bu galakside farklı fikirlerin dillendirildiği kamusal bir okuma yerine "yalnız ve sessiz" bir okuma söz konusu. O devrin yanına bir başka devir geldi. Bugün okuyucu bir e-yayının altını çizip içine not ve yorumlar yerleştirebilir, onu kişiselleştirerek başkalarıyla paylaşabilir. E-yayıncılık okuma modelini kökten değiştiriyor. Aradan tasarımcı, kağıt, baskı, dağıtıcı, depolama ve envanterlemeyi kaldırmanın avantajları açık. Ayrıca, içerik üretimi ile okunması arasındaki zaman da kısaldı. Çevrim içine çıktığımız saniyede ister Kars'ta ister Anamur'da olun paylaşıma açıksınız. Dezavantajı bir standartlaştırma oluşturması ama biz kendi özelimizde bunu "kendi kitabını kendin yap" uygulama geliştirme arayüzüyle bir avantaja çevirdik. E-yayın basılı yayını genelde daha esnek bir biçime ulaştırsa da özünde aynalıyor hâlâ. Yayın ile yazılım içiçe geçtiği zaman çok daha mucizevi durumlar oluşuyor, asıl avantaj o ama biz henüz orada değiliz, hedefimiz o olsa da. 

 

Bundan sonraki projeleriniz neler?

 

Ocak ayında "Duvar Resminden Korkuyorlar" projesi kapsamında Güler Bek’in revize edilmiş doktora tezi 1970 - 1980 Yılları Arasında Türkiye'de Kültürel ve Sanatsal Ortam ve benim toplu yazılarımın birinci cildi var.

 

SALT  e-yayın ilkeleri

 

Uzun vadede “kağıt devri sonrası” bir kuruma dönüşmek. İlkesel olarak “çöpe atılabilecek” nitelikteki afiş, broşür, kartpostal, davetiye gibi iletişim araçları kullanmamak.

 

Eşit erişim sağlamak üzere ücretsiz ve kolayca ulaşılabilir olmak.

 

Türkiye kültür belleği ve güncelliğini dünyayla paylaşmak.

 

Yerinde üretilen bilgiyi dünyadaki başka bilgi kümeleriyle buluşturma hedefiyle bu süreçlerin pasif bir izleyicisi olmak yerine “değişimin içerisinde değişmek”.

 


 

Fotoğraf: Muhsin Akgün

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.