Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Mad Max (2015), kıyamet-sonrası (post-apokaliptik) dünyanın kendi başına bir savaşçısı olan mücadeleci Max’ın muhtelif maceralarından oluşan macera-aksiyon türünde bir video oyunu. Kum altında kalmış havaalanlarından (Underdune), metro istasyonlarına; dağ, vadi diplerinden çok tuhaf yaylalara çeşit çeşit kamplarda efsane arabamız Magnum Opusla geziyoruz.
//php print_r ($fields); ?>
Sedef Betil’in üçüncü öykü kitabı Parçalar ve Zerreler okuyucusu ile buluştu. Betil, edebiyat için göreceli olarak geç sayılabilecek bir yaşta yazmaya başlamış bir yazar. Betil’in öykülerine bakıldığında çocukluğu, gençliği ve olgunluğu büyük bir titizlikle gözlemlediği ve bu tecrübesini ustalıkla kalemine yansıttığı görülüyor.
//php print_r ($fields); ?>
Oyun yazarı, şair ve çevirmen Aphra Behn, sadece İngiltere’nin değil, belki de dünyanın ilk “profesyonel” yazarı. Hayatını yazıyla kazanan ilk kadın olarak tarihe geçen Bayan Behn’den önce yaşamış kadın yazarlar ve şairler hiç kuşkusuz vardı ama onlar aristokrat ya da zengin ailelere mensup olduklarından, paraya ihtiyaç duymamışlar, salt kendi zevkleri için yazmışlardı.
//php print_r ($fields); ?>
John Cheever, Amerikan rüyasının başat bir anlayış olduğu zaman diliminde, bu rüyanın nasıl insani yıkımlara neden olduğunu ve her alanda bir yozlaşmayı doğurduğunu klasikleşecek yaklaşımlarla örneklemiştir.
//php print_r ($fields); ?>
William Faulkner’ın (1897-1962) öyküleri Türkçede daha önce Bilge Karasu çevirisi Doktor Martino (Yenilik Yayınları, 1956), Ülkü Tamer çevirisi Kırmızı Yapraklar (Ataç Kitabevi, 1959), Talât Sait Halman çevirisi Duman (Varlık Yayınları, 1952) adlarıyla yayınlanmıştı. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Emily’ye Bir Gül-Seçme Öyküler ile Faulkner’ın öyküleri derli toplu bir hâle geldi.
//php print_r ($fields); ?>
Siyasi tarihin edebiyat üzerindeki etkisi yadsınamaz. İmparatorluklar, savaşlar, soykırım ve sürgünler özellikle roman türü için zengin malzeme sunar. Bu malzeme, yazarın eseri yazma amacına göre kimi zaman hikâyenin merkezinde yer alırken kimi zaman da yalnızca arka planı oluşturur.
//php print_r ($fields); ?>
Bir yandan aşının bulunmasına sevinirken öte yandan mutasyona uğramış virüs haberleri ile endişelenmeye devam mı ediyoruz? İki kişi yan yana gelip sohbet edemiyoruz. Ne yapıyoruz? Birileriyle konuşmak istiyoruz. Çeşitli mesaj grupları kuruyoruz. Sosyal medyadan kafamızı kaldıramıyoruz. Bir sürü mail alıyoruz. Fotoğraf çekip birbirimize gönderiyoruz. Hayatımız telefonda geçiyor…
//php print_r ($fields); ?>
Ekranların en özgün dizilerinden biri olan Orange is the New Black, yazar Piper Kerman’ın anılarından uyarlanan bir hapishane dizisi. Çok karakterli ve parçalı bir yapıya sahip olan dizi, hapishane hayatına ve kadın mahkumların geçmişten yanlarında taşıdığı yüklere odaklanıyor.
//php print_r ($fields); ?>
Meksikalı yazar Juan Rulfo (1918-1986), Ova Alev Alev’de bilinç akışı, iç monolog, geri dönüş gibi öyküleme tekniklerini kullanarak, Meksika deyince akla gelen şiddet ve sömürüyü etkileyici bir dile dönüştürüp öyküleştirir.