Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
“İntikam mı yoksa gerçek mi?” Bu soruya muhatap kılar seyircisini meşhur intikam filmi Old Boy. Bir hakikat arayışçısı için yenilmek ve hatta ölmek pahasına “gerçek”tir cevap. Gerçek, intikamdan teskin edicidir çünkü. Quentin Tarantino, bu soruyu gerçeği reddetmek ve geçmişi yeniden yazmak pahasına ‘sonuna kadar intikam’la cevaplıyor gibi. Peki, geçmişten intikam alınabilir mi?
//php print_r ($fields); ?>
Yayınevinizin isminden Büyüyenay’dan yola çıkalım öncelikle isterseniz; web sitesindeki yazıda ayın halleriyle insanın kemale erme, değişme, olgunlaşma sürecini benzetiyorsunuz. İsmini de bu fikirden yola çıkarak mı koydunuz?
Yayınlarınız bu “kemale erme” sürecine mi hizmet ediyor?
//php print_r ($fields); ?>
Tuhaf, insan cidden ve hakikaten tuhaf bir varlık. Diyelim bir heves çok para verip bir ayakkabı aldı da ayakkabı ayağını vurdu. Ayakkabı bana olmadı diyemez de en sevdiğim en rahat ayakkabım budur diye diye yıllarca nasırıyla gezer. Bir davette mecburen sevmediği bir yemeğe iltifat eder de yıllarca en sevdiği yemek odur diye önüne koyarlar da koyarlar.
//php print_r ($fields); ?>
Yıllar önce Hatice Meryem’in İnsan Kısım Kısım Yer Damar Damar’ını okuduğumda bir hazineyle karşılaştığımın farkındaydım. Bu romanda “Sıradan Bir Eteğin Harikulade Geçmişi” başlıklı kısacık bir bölüm vardır. Bir eteğin satın alınışından toz bezine dönüşene değin geçirdiği sergüzeşti anlatır.
//php print_r ($fields); ?>
20. yüzyılın sadece en önemli sanat eleştirmenlerinden biri değil aynı zamanda en önemli entelektüellerinden biri ve iyi bir hikâye anlatıcısı olan John Berger, 2 Ocak 2017 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Ölümünden kısa süre önce yayımlanan Portreler ve Manzaralar kitapları önce Portreler ve bir süre sonra da Manzaralar olmak üzere Metis yayınları etiketiyle ülkemizde de yayımlandı.
//php print_r ($fields); ?>
Dev meşe ağaçlarının gölgelediği asırlık malikâneler, unutulmuş kasabalar, bataklıklar, sıcak hava, köleliğin her yere sinmiş acı kokusu, sapkın cemaatler, suç ve gizem; güneyin en derinine hoş geldiniz. “Southern Gothic” (Güney Gotiği), Amerika’nın “Deep South” olarak tabir edilen güney eyaletlerine özgü bir alt tür.
//php print_r ($fields); ?>
Kelimelerle ilişkim bir okuyucu olarak iyi olsa da bir anlatıcı olarak güçlü sayılmaz. Belki de bu yüzden, konuşulmadan anlaşılan başka bir dile, yani görüntü diline ilgi duydum.
//php print_r ($fields); ?>
Kitap, bugün farklı mecralarda elimize ulaşabilen, bilgiyi yazılı ve/veya görsel olarak sunan, hatta bazı örneklerde sesini bile duyurabilen bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Ancak çoğu kaynakçada yer alan (örnek olarak TDK’yı alırsak) bilumum tanıma göre kitap “ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kağıt yaprakların bütünü” veya “herhangi bir konuda yazılmış
//php print_r ($fields); ?>
2099 yılında İstanbul’da olduğunuzu hayal edin. Nasıl bir manzara görüyorsunuz? Uzay çağı nihayet başladı mı, gündelik hayatımız yapay zekâya mı emanet? Yoksa küresel iklim değişikliği nedeniyle kuraklıkla mı karşı karşıyayız? Belki de o çok beklenen İstanbul depremiyle yerle bir oldu şehrimiz? Muhayyel bir gelecekte geçen edebiyat eserleri için pek çok şey söylemek mümkün elbette.