Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

2017’nin “göze çarpan” roman kapakları




Toplam oy: 1089

1833’te Britanyalı bir yayıncı tarafından ilk kitap kabı kullanıldığında, amacı, toz ve ışığın tahrip edici etkilerinden kitapları korumaktı. Cilt etrafına sarılan ve içine doğru katlanan kalın kağıt, satın aldıktan sonra atılmak içindi. Diğer bir deyişle, kitap kabı olarak bilinen kaplama, öncelikli olarak işlevseldi. (Literatür Yayıncılık’tan çıkan Grafik Tasarımı Değiştiren 100 Fikir kitabında bu cümlelerle başlıyor “Kitap Kapları” bölümü.) Sonrasında ise, hepimiz yakından tanıklık ediyoruz ki, grafik tasarım için bir vitrin haline gelmiş durumda kitap kapakları.


Kitaplara nesne olarak yaklaşımın ilk durağıdır da diyebiliriz kitap kapakları için. Kitapçı raflarında çoğu kitabın sırt sırta değil de kapakları görünecek şekilde yan yana dizildikleri düşünülürse... Ve sonu gelmez tartışmaların da aktörüdür aynı zamanda; içeriği bire bir yansıtmalı mıdır, yoksa kitabı tasarlayanın yorumu mu ön plana çıkmalıdır vs. Bu ve benzeri tartışmalar süredursun, artık Türkiye’de de belli bir “özenle” hazırlandığını söyleyebiliriz kitap kapaklarının. Yayınevlerinde önceleri dizgi elemanlarının kotardıkları ve aslında bir şekilde iyi de idare ettikleri kitap kapakları tasarımı, artık grafik tasarım okumuş ya da bu işi profesyonel olarak benimsemiş isimlere teslim ediliyor. Bunun bir sonucu olarak da çeşitli yarışmalarda ya da seçkilerde tanıdık isimlere daha çok rastlar olduk. Bu duruma kayıtsız kalmamız pek mümkün değil; hatta geç bile kaldık!

 

Artık rahatlıkla gelenekselleştiğini söyleyebiliriz; 2011 yılından bu yana yazar ve eleştirmenlerden oluşan geniş bir kadro ile yılın “öne çıkan” 50 romanını listeliyoruz. O yıla dair bir bellek oluşturmak amacıyla. Geçen yıl da, “öne çıkan” 50 roman listesinin yanı sıra yılın “göze çarpan” roman kapaklarına ilişkin bir liste de yayımladık. Bu listenin de zaman içinde geleneksel hale geleceğini ve yıllar içinde ortaya çıkan listelere geri dönüp toplu halde baktığımızda, belki de bir görsel anlayış değerlendirmesi yapabilecek birikime sebep olacağını umuyoruz.


Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yılın “göze çarpan” özgün roman kapaklarını aslen mimar, fotoğrafçı, yönetmen, akademisyen, reklamcı, tasarımcı olarak tanıdığımız ama özellikle kitaplarla da yakından ilgilendiğini bildiğimiz isimlerden oluşan bir jüriyle belirledik. Sırasıyla herkes kendi 10 kitabını önerdi ve ortaklıklar üzerinden, ortaya bu liste çıktı. Aslında en çok oyu alan ilk üç roman Uyku Sersemi, Felaketzedeler Evi ve Merhume’ydi ama biz listeyi alfabetik olarak sıralamayı tercih ettik. Ayrıca yandaki listede yer almıyor olsalar da Paul Auster’ın New York Üçlemesi kapsamındaki diğer romanları, Murat Uyurkulak’ın Tol ve Har, Petros Markaris’in Che İntihar Etti ve Alan Savunması ile Tolstoy’un Anna Karenina’sının ikinci cildinin de belli bir ortak tasarımın ürünü olduğunu hatırlatalım. Bu ortak tasarımlardan, en çok oyu alan listede görünüyor.

 

 

Kimler seçti?


 
Ali Taptık, Atahan Yılmaz, Ayşegül Selenga, Beste Miray Doğan, Ceyhan Usanmaz, Christopher Çolak, Delizia Flaccavento, Emre Tokcael, Erbil Sivaslıoğlu, Hikmet Hükümenoğlu, Joelle İmamoğlu, Mehmet Ali Türkmen, Merih Akoğul, Okay Karadayılar, Pınar Gökbayrak, Recep Eren, Tolga Şoran, Yekta Gürel.



1.    Anna Karenina, Tasarım: Savaş Çekiç, Yordam Kitap


2.    Arafta, Tasarım:, DeliDolu


3.    Batık Krediler, Tasarım: Lom Creative, Can Yayınları


4.    Bir, Tasarım: Geray Gençer, Doğan Novus


5.    Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın, Tasarım: Hakan Güngör, Jaguar Kitap


6.    Cam Kent, Tasarım: Lom Creative, Can Yayınları


7.    Cennet Cehennem Araf, Tasarım: Barış Şehri, Dedalus


8.    Felaketzedeler Evi, Tasarım: David Drummond, Jaguar Kitap


9.    Havuzlu Yazlık, Tasarım: Geray Gençer, Doğan Kitap


10.  Hayal-i Celal, Tasarım: Burak Şuşut, Koç Üniversitesi Yay.


11.  Kapıların Dışında, Tasarım: Lom Creative, Can Yayınları


12.  Karanlıktan Sonra, Tasarım: Geray Gençer, Doğan Kitap


13.  Kuyruk, Tasarım: Geray Gençer, Doğan Kitap


14.  Merhume, Tasarım: Terapi, April Yayıncılık


15.  Ölen Hayvan, Tasarım:, Monokl


16.  Ölümlüler Uyurken, Tasarım: Terapi, April Yayıncılık


17.  Sardalye Sokağı, Tasarım: Gülay Tunç, Sel Yayıncılık


18.  Uyku Sersemi, Tasarım: Koray Ekremoğlu, İletişim Yayıncılık


19.  Yeraltı Demiryolu, Tasarım: Nazlım Dumlu, Siren Yayınları


20.  Yuva, Tasarım: Barış Şehri, Timaş Yayınları

 

 


 

 

Manşet görseli: Onur Aşkın

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.