Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Çizgi Roman // İç savaşın yarattığı bir anti-kahraman




Toplam oy: 972
Popüler kültüre ilgi duyanların kaçırmaması gereken bir karakter Teğmen Blueberry.

Ben o kuşaktan değilim; ama koca bir kuşak, çizgi romanı western ekseninde tanıdı. Bilmediği, görmediği, memleketinin ne bozkırına ne de yaylasına benzeyen engin çöllerde ata binen geniş omuzlu adamların, kalabalık barlarda rastladıkları kabarık etekli sarışın kadınların, bilge Kızılderililerin, baştan sona mahvolmuş ancak vazgeçilmemiş topraklarda kurulan bir ülkede verdikleri yaşam mücadelesini, çizgi romanlardan öğrendi. Okul kitaplarının arasına sıkıştırılmış çizgi romanlar, Yeşilçam filmlerinde dahi karşımıza çıktı. Sonra da bu kuşak büyüdü, artık çizgi roman parasını babalarından istemelerine gerek kalmadı. Hatta kendi çocukları da büyüdüler ve sahafların en mutlu konukları oldular. Tommiks Texas serilerini toptan satın aldılar, eksik sayıları tamamladılar. Neticede sahaflara sığamadı bu kültür. Bu yüzden arka arkaya toplu albümler ve kuşağın önemli kitapları yayımlandı. Şimdi benzer bir geri dönüş hikayesi var karşımızda: Blueberry... 

 

 

Teğmen Blueberry, bir Fransız western kahramanı. 1963’te Jean-Michel Charlier’nin yazdığı seriyi, Jean “Moebius” Giraud çizdi. ABD dışından gelen bu western, Fransa’nın dönemin bu popüler türüne cevabı gibiydi. Çizgi roman, Amerikan geleneğine bakışını, hakiki bir anti-kahraman hikayesi yaratarak ortaya koydu. Çizgi romanın kahramanı, “Mike” Steve Donovan - tanıdığımız adıyla Teğmen Blueberry… Amerikan İç Savaşı’nın ve açlığın katılaştırdığı bir adam o. Kemikli yüzü ve keskin bakışlı gözlerinde taşıdığı, “Bana bi şey olmaz,” ifadesiyle tam bir erkek. Bu erkek tipinin lanetli tüm özelliklerine de sahip: Şiddet desen onda, kadın desen onda, içki desen onda… Ama bir yandan da tek başına değil. Onun gibi yüzlercesi bu canhıraş ortamda var olmaya ve güçlü kalmaya mecbur. Altının peşinde o vadi senin, bu mağara benim dolaşarak geçen bir ömürde demir gibi duruşu, kural tanımazlığıyla bugün yakından tanıdığımız tiplerin ağa babası. Bu itibarla da, popüler kültüre ilgi duyanların kaçırmaması gereken bir karakter Blueberry. 

 

Çizgi romanı Türkçede yeniden basan yayınevi, bir başka şahane western çizgi romanı olan Büyülü Rüzgâr’a duyduğu sevgiden ötürü Büyülü Çizgi Roman adını taşıyor. Sahaf olarak uzun yıllar önce çizgi roman sevdalısı gönüllerde yerini sağlamlaştıran Büyülü Dükkan’ın yayınevi. Dolayısıyla baskı özenli, temiz ve tam da Blueberry okurlarının istediği gibi... 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.