Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Kararsız Okur: Türkçe edebiyatı okumak




Toplam oy: 1017

Yazarların okunmadığından, okurların da yeterince yazılmadığından dert yandığı eleştiri, deneme ve edebiyat incelemeleri üzerinden bir dünya kurmak mümkün mü; ya Türkçe edebiyatın bugününü bilmek ve geleceğini kestirmek? Edebiyatı anlamak elbette öncelikle okumaktan geçiyor. Ama iyi bir edebiyat okuru işi asla şansa bırakmaz, sadece kendi bakış açısına ve kişisel beğenisine saplanıp kalmaz! Çünkü edebiyatın, eleştirisiz yapamayacağını bilir. Ve yönünü eleştiriyle birlikte belirlediğini...

 

Kararsız Okur bu ay çağdaş Türkçe edebiyatı her yönüyle kavramak isteyenler için edebiyatın kötü kardeşi eleştiriye kulak veriyor. Edebiyatımızın köşe taşları olan eleştiri kitaplarında geziniyor öncelikle... Bugünü anlayabilmek için geçmişe gidip geliyor ister istemez. Tanzimat'tan günümüze yazılan incelemeler, denemeler altın değerinde... Bir edebiyatçının başka edebiyatçılar üzerine yazması çok nadir görülür, Türkçe edebiyattaki bu nadide çalışmaları atlamıyor. Kitaplığınızın başköşesinde eleştiriye ve incelemeye yer açmanın tam zamanı...

 

(Görseli büyütmek için tıklayınız.)

 

 

 


 

 

* Görsel: Sedat Girgin

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.