Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Karne: Gece Uçuşu




Toplam oy: 864

GECE UÇUŞU Antoine de Saint Exupéry

Zeplin Kitap, Çev: Alper Turan (12,5 cm x 19,5 cm)

 

 

BASKI > 3 yıldız

 

Herhangi bir oyuna girmeden, basit bir tasarım seçimi matbaanın istese de büyük bir hata yapmasını engellemiş.

 

KAPAK > 2,5 yıldız 

 

Siyah zemin üzerine beyaz leke ve yazının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş ve yayınevi ismi ile etkileşim içinde yerleştirilmiş bir uçak figürü ile tamamlanmış bir kapak tasarımı. Belli ki “gece” ve “uçuş” kelimelerinin çağrışımları kapağa yerleştirilmiş. Ancak kitap adının yazıtipi, nedenini anlayamadığımız bir biçimde, o kadar baskın ki, bu haliyle gece duygusunu bir miktar taşıyor olsa da uçuş duygusunu yeterince iletemediğini düşünüyoruz.

 

Arka kapakta yazılar beyaz (dişi) olarak siyah zemine doğrudan yerleştirilmiş. Bunun –ön kapaktaki gibi- başlığı beyaz bir leke içine yazmaktan daha isabetli bir karar olduğunu ve seçilen yazıtipinin -bütün dezavantajlarına rağmen- daha okunaklı bir kitap adı sağladığını söylemeliyiz.

 

Sırta mutlaka konulacak diye takıntı yapınca yayıncı logosu minicik bir leke olarak kalacak kadar küçülmüş. Başlık ile yazar adı arasına yerleştirilen beyaz nokta dengesiz ve sıkışık. Böyle olmasa sırt ince olmasına rağmen okunaklılık sağlanmış der geçerdik, geçemiyoruz!

 

İÇ SAYFALAR > 3 yıldız

 

Tırnaklı bir yazıtipi kullanılarak oluşturulmuş iç sayfalar derli toplu görünüyor. Kenar boşlukları, sayfa numaraları, bölüm girişleri ve benzeri değişkenler bir uyumla kullanılmış. Ama satır araları az da olsa sıkışık. Ayrıca kullanılan kağıdın inceliğine baskının doygunluğu eklenince, baskı arka vermiş.

 

Diyalogların, dolayısıyla konuşma çizgilerinin fazlalaştığı sayfalarda okunaklılığı düşse de, az ışıkta ya da toplu taşıma araçlarında okumaya da uygun bir tasarım. Künyesi ayrıntılı sayılır. Ancak emeği geçen kişiler yerine şirket adı yazılmasını garipsediğimizi belirtmeden geçmeyelim.

 

GECE UÇUŞU Antoine de Saint Exupéry

Dedalus Kitap, Çev: Nilay Ormanlı (13 cm x 19 cm)

 

 

BASKI > 2

 

Annem, "Tilki deliğine sığmazsa kuyruğuna çalı bağlar," derdi. Kitabın basım ve cilt işlemini yapacak matbaanın teknik ve estetik yeteneğini iyi bilmek gerekir. Bir diğerini karşılayan alt çizgiler her matbaa için zordur. Kapaktaki su yolunun tersliği ise, sayfa altı çizgilerinin yanında devede kulak kalıyor. Kapaktaki çerçevenin nispeten düzgün kesildiğini söylemeliyim. Kapakta kullanılacak kabartma lak kesime denk gelmemeli, çünkü örnekte görüldüğü gibi, kesimde zarar görür.

 

KAPAK > 2,5 yıldız

 

Dedalus Kitap,  “gece” değil de “uçuş” temasına yoğunlaşarak daha renkli bir kapak tercih etmiş. Tasarım rafta kolay algılanabilir ve dikkat çekici sayılabilir. Başlık için, Türkçe karakterlerin rahatsız edici çengelleri dışında iyi tasarlanmış, güçlü bir tipografi tercih edilmiş. Yazarın yeterince tanınmadığı düşüncesinden olsa gerek, başlığın üzerine “Küçük Prens’in yazarından” ibaresi eklenmiş. Bunun yerine yazar adı biraz küçük kalmasa daha iyi olabilirmiş.

 

Kapakta kullanılan görsele ayrıca bir eskitilmiş etki eklenmesini anlamamakla birlikte, kısmi lak kullanma kararını ve bu yolla verilen parlaklık ve boyut etkisini taktir ettiğimizi söyleyelim. Kapak içlerine zemin renk basmanın kitabı daha çekici kıldığı kesin. Yine de keşke kapaktaki renklerden biri kullanılsaymış demeden edemiyoruz.

 

Arka kapakta kullanılan tanıtım yazısı, tıpkı sol alttaki barkodun yanında yer alan yayınevi logosu, web adresi, serinin ismi gibi, neredeyse raf önünde kolay okunmasın diye küçültülmüş gibi. Bu üçlüye eklenen kahve fincanı ikonunun yarattığı görsel karışıklık da cabası.

 

Sırtta yer alan yazı bloğu toplu. Ama bu kadar ince bir alanda yayınevi logosu küçülerek okunaksızlaşmış ve kaybolmuş. 

 

İÇ SAYFALAR > 2,5 yıldız

 

İç sayfalarda kullanılan tırnaklı yazıtipi olağandan küçük dizilmiş. Ayrıca daha kolay bir okuma için satır araları da biraz daha açık olabilirdi. Sayfa altlarında yer alan uçak ikonunu bir hoşluk olarak görebiliriz. Ancak hemen altındaki siyah çift çizgi tasarımı karıştırmaktan başka bir etki yaratmıyor. Bazı sayfalarda dizgi o kadar aşağıya kaymış ki sayfa numarası, uçak ikonu ve çizgiler görsel olarak neredeyse iç içe geçiyor. Kenar boşlukları değil ama üst boşluk alanı biraz fazla.

 

Bölümleri ayraç sayfalarla bölmemek bizce isabetli bir karar. Burada kullanılan düz yazıtipinin kalın formu da öyle. 

 

Son birkaç sayfaya konulan kitap tanıtımlarının aksine giriş sayfaları da derli toplu tasarlanmış. Künyesi ayrıntılı ve yeterli.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.