Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Korku filmi tutkunlarının dilinden düşürmediği "Ayin"i sevenlere bir okuma listesi




Toplam oy: 219

Ayin ismiyle Türkçeye çevrilen Hereditary (2018) korku türüne düşkün olanların uzun zamandır merakla beklediği filmdi ve görünüşe bakılırsa bekleyişe değdi. Tüm dünyada büyük ses getiren film, klasik korku unsurlarını özleyenleri de, alt metni bol, ailevi meseleleri deşen çetrefil bir korku filminin eksikliğini çekenleri de fazlasıyla etkilemiş gözüküyor.


Henüz 31 yaşındaki Ari Aster’in ilk uzun metrajı olan Hereditary, içerdiği anlam katmanlarıyla şaşırtıcı derecede olgun bir film. Dahası, metninin kuvveti, seyirciyi her an diken üstünde tutan klasik korku filmi çekirdeğini ve atmosferini de hiç bozmuyor.

 

Korku türünün insanın dehşet verici yanlarını deşmek için en elverişli türlerden biri olduğunu hatırlatan bir film Hereditary. Türün, aile dediğimiz kurumu analiz etmek için de en iyi aracılardan biri olduğuna şüphe yok.

 

Bustle’ın hazırladığı liste, Hereditary ile benzer yolları izleyerek okura tesir eden korku romanlarını hatırlatıyor bizlere.

 

 

Hereditary'den bir kare

 

 

 

1) Kafamdaki Hayaletler

 

 

 


Şeytani varlıkların bedenleri ele geçirdiği türden bir başka aile dramı arıyorsanız, Paul Tremblay’in Kafamdaki Hayaletler adlı romanı tam istediğiniz şey olabilir. Hereditary’deki aile gibi bu romandaki Barrett ailesi de sıradan bir görünüme sahip. Ta ki kızlarından biri şizofreni belirtileri göstermeye başlayana ve bu da onun şeytani varlıklarca zaptedildiği şeklinde yorumlanana dek...  Şeytan Kayası adlı romanıyla gündemde olan, korku türünün usta isimlerinden Tremblay’in özgün kurgusu hiç beklenmedik yönlere sapıyor.

 

 

 

2) Tepedeki Ev

 

 

 


Shirley Jackson, Tepedeki Ev’de “perili ev” alt türüne farklı bir bakış açısı geliştiriyor. Bu romanda hayaletler ya da periler yok, şeytani mevcudiyetler binanın ta kendisinde ortaya çıkıyor. Duvarlar ve binanın kendisi korkunun ana unsuru oluyor. Hereditary’deki dehşet verici, labirentimsi evin bir benzerine burada da rastlamak mümkün.

 

 

 

3) Slade Köşkü

 

 


Bulut Atlası, Hayalet Yazılar ve 9. Rüya gibi popüler kitaplarıyla tanıdığımız Britanyalı yazar David Mitchell imzalı Slade Köşkü, görünürde, dokuz yılda bir (1979 yılından başlayarak 2015 yılının Cadılar Bayramı’na dek) Ekim ayının son Cumartesi günlerinde gerçekleşen bir gizemin peşine düşüyor; ancak romanın altında yatan esas mevzular başka. Babalar ve çocuklarıyla ilgili arızalar, bunların nesilden nesile aktarılışı, Slade Köşkü’nün esas meselesi.

 

 

 

4) White Is For Witching

 

 


Helen Oyeyemi’nin romanı White Is For Witching, İngiltere’nin Dover adlı bir kasabasında, birkaç nesil kadının birbirlerine doğaüstü bir güçle bağlı olması üzerine kurulu. Hereditary gibi White Is For Witching de kuşaklar arası bir öyküyü tüyler ürpertici bir evin içinde anlatıyor.

 

 

 

 

5) The Good House

 

 


Tananarive Due imzalı The Good House’ta karşımıza Hereditary’de oldugğu gibi yine yas tutan bir anne çıkıyor. Oğlunun gizemli ölümüne dair bazı cevaplar arıyor ve bu sırada, yıllar önce kaybettiği büyükannesinin evine dönüyor. Büyükannenin doğaüstü güçleri olduğunu keşfedince, sırf onları değil etraflarındaki herkesi etkileyen korkunç bir gerçekle yüzleşiyor.

 

 

 

AB

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.