Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

NesneKitap // İşte yepyeni bir sanat kitapları serisi



İyi
Toplam oy: 803
Joost Keizer // Çev. Aydın Baran Gürpınar
Hep Kitap
Yayın hayatına yeni başlayan Hep Kitap’tan, Türkçedeki sanat kitaplığına bir katkı: “İşte” serisi...

Sanat kitapları, yayınevleri açısından öncelikle “maliyetli” kitaplar demek. Ön planda görselliğin yer aldığı kitaplar oldukları için, ister istemez, diğer kitaplara göre kullanılan kağıt, kapak, boyut ve genel olarak tasarım gibi özellikleri farklılık gösteriyor ve bu farklılıkların hepsi de belli bir maliyeti peşinden sürüklüyor. Ancak bir taraftan da, her zaman için prestijli kitaplar olarak değerlendirilir sanat kitapları. Herhangi bir yayınevinin portföyünde görünmelerinin etkisi önemlidir. 


Sanat akımlarının ya da doğrudan ünlü ressamların ismiyle yayımlanan böylesi kitapların Türkçede birçok örneğini okumak mümkün. Mesela zamanında Literatür Yayıncılık tarafından yayımlanan “Mini Sanat Dizisi”, Taschen ile Remzi Kitabevi’nin ortaklaşa yayımladığı “Taschen Temel Sanat Dizisi” ya da daha yakın bir zamanda yine Remzi Kitabevi tarafından yayımlanmaya başlayan “Sanatçılar-Akımlar-Yapıtlar” dizisi ilk akla gelenlerden... Yapı Kredi Yayınları da ressamların isimlerini taşıyan kitapların yer aldığı benzer bir diziyi, “Batı resminin usta sanatçılarına ilgi duyanlar kadar sanatla yeni tanışanlar için özenle hazırlanan bu kitaplar ayrıntılı metinleri ve yüksek kaliteli baskılarıyla kütüphanelerin baş köşesinde yer alacak,” şeklinde tanıtıyordu örneğin. (Hatta, Yapı Kredi Yayınları’nın “Güncel Kültür Dizisi” kapsamındaki bazı kitaplarını da buraya dahil edebiliriz.) Çok daha yakın bir tarihte ise, yayın hayatına yeni başlayan Hep Kitap’tan bir “katkı” geldi Türkçedeki sanat kitaplığına: “İşte” serisi...

 


İlk etapta Hep Kitap’tan İşte Dalí, İşte Gauguin, İşte Leonardo da Vinci, İşte Van Gogh ve İşte Warhol kitapları yayımlanmış durumda; dizinin İşte Caravaggio, İşte Goya, İşte Magritte, İşte Bacon, İşte Cézanne, İşte Kandinsky, İşte Matisse, İşte Monet, İşte Pollock ve İşte Rembrandt kitaplarıyla da devam edeceğini şimdiden biliyoruz... Yayımlanan ve yayımlanması planlanan bu kitaplardan anlaşılacağı gibi ünlü sanatçıları merkeze alarak ilerleyen bir seri ile karşı karşıyayız, diğer bir deyişle, önceki örneklerden aşina olduğumuz bir yapısı var kitapların. Ancak önceki örneklerden ayrılan önemli bir yanı da var; evet söz konusu sanatçıların fotoğraflarına, onların elinden çıkmış tablolara da göz gezdiriyoruz sayfalar arasında ama ek olarak, illüstrasyonlar da eşlik ediyor bize. Kapak çiziminden başlayarak, her bir kitap için farklı bir ismin, farklı tekniklerle yaptığı illüstrasyonlar “hoş” bir farklılık katmış “İşte” serisine. (Catherine Ingram’ın kaleme aldığı İşte Dalí kitabının illüstrasyonları Andrew Rae’ye, George Roddam’ın kaleme aldığı İşte Gauguin kitabının illüstrasyonları Slawa Harasymowicz’e, Joost Keizer’in kaleme aldığı İşte Leonardo da Vinci kitabının illüstrasyonları Christina Christoforou’ya ait mesela...)


Dokulu bir kağıdın kullanılmış olması ve kapak yapısı da, her bir kitabın nesne kitap niteliklerini bir adım ileriye taşımış diyebiliriz rahatlıkla. Kitapçılarda fark edildiği anda, en azından uzunca bir süre göz gezdirileceklerdir...

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.