Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

NesneKitap // Murathan Mungan’ın nesne kitapları



Şahane
Toplam oy: 1113
Kitaplarının “nesne düzeyinde alımlanmasını” da ayrıca önemsiyor Murathan Mungan.

Murathan Mungan’ın 2014’te yayımlanan İskambil Destesi kitabında, aslında, daha önceki tarihlerde çıkan kitapları Son Istanbul, Kaf Dağının Önü, Üç Aynalı Kırk Oda ve Yedi Kapılı Kırk Oda’daki uzun öykülerin arasından seçilmiş parçalar yer alıyordu. Bu durumu “desteyi yeniden karmak”, “kağıtları yeniden dağıtmak” olarak açıklamıştı Murathan Mungan, “edebiyat-içi” bir oyun kitabı olarak nitelendirmişti İskambil Destesi’ni.


Aslında, İskambil Destesi’ndeki fikirle daha önce de karşılaşmıştık: 2002 tarihli 7 Mühür, Murathan Mungan'ın yedi hikayesini bir araya getiren bir özel basımdı. Mungan’ın “Şahmeran'ın Bacakları”, “Ulak ile Sadrazam”, “Makas”, “Kâğıttan Kaplanlar”, “Aynalı Pastane”, “Kapan Metin” ve “Dumrul ile Azrail” hikayelerinin her biri tek başına kitaplaşmış halde yer alıyordu 7 Mühür'de. Kutu içinde sunulan yedi kitaplık yapıtın tasarımı da Bülent Erkmen'e aitti. Hikayeleri böyle yeni bir toplam içinde bir araya getirmenin altında yatan fikir de şöyle dile getirilmişti o zaman: “bu yedi hikayenin böyle bir arada, daha önce yer aldıkları kitaplardakinden farklı bir okuma çizgisi sunmaları. 7 Mühür böylece bir yandan henüz Murathan Mungan hikayelerine girmemiş okur için yazarın en güzel yapıtlarından bir seçki sunarken, diğer yandan Mungan hikayelerini yakından tanıyan okurlar için de bir tür deney hazırlıyor. Hikayenin, içinde yer aldığı bağlama nasıl bağımlı olduğunu, ne tür yeni okuma imkanları yaratabildiğine dair bir deney...”

 

Fotoğraf: Tolga Şoran

 


2000 tarihli 13+1 de benzer bir “projeydi”... Murathan Mungan'ın 1975-2000 arasında yayımlanmış şiir kitaplarının tümünün yeni basımı yapılmıştı. Kapak tasarımlarını yine Bülent Erkmen'in yaptığı on üç şiir kitabı, yalnızca bu koleksiyonda yer alan, ayrıca tek başına yayımlanmayan Fazladan Bir Kitap ile birlikte özel kutusu içinde 13+1adıyla sunulmuştu. Hatta sonradan, 13+1’in “set” olarak baskısı tükenince, toplam içinde yer alan on üç kitap tek tek de çıkarılmıştı okurların karşısına.


Var olan parçalardan yepyeni bir bütün oluşturma fikri, özellikle “desteyi yeniden karmak”, “kağıtları yeniden dağıtmak” benzetmeleriyle, yöneltilen bazı eleştirilere de incelikli bir cevaptı bana kalırsa. Çünkü yeni bir kitap yayımlamak yerine, Murathan Mungan’ın var olan kitaplarının farklı bir formatta yeniden ve yeniden basılması zaman zaman eleştirileri de beraberinde getiriyordu. Oysa, öyle ya da böyle, başlı başına birer nesne kitap oluşlarıyla da değerli bu basımlar.


Türkçede örneklerine çok rastlamıyoruz nesne kitapların. Ve Murathan Mungan külliyatına baktığımızda; tüm kitaplarını tek bir rafta yan yana dizdiğimizde oldukça “renkli”, “hareketli” bir görüntüyle karşı karşıya kalıyoruz. Farklı boyutlar, farklı tasarım anlayışları, farklı kapaklar... Murathan Mungan’ın kitapları uzunca bir süredir hep aynı yayınevinden yayımlanıyor ama yan yana geldiklerinde bu açıdan bir “tekdüzelik”ten asla bahsedemeyiz.


Yine İskambil Destesi’nin önsözünde şöyle yazıyordu: “Diğer kitaplarımla aralarındaki farkın, okur katında ‘nesne düzeyinde' de alımlanmasını kolaylaştırmak amacıyla bu dizinin kitapları farklı bir boyutta basılmakta, ayrıca arka kapak yazılarında içerik bilgisi verilmektedir.” Bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi, kitapların “nesne düzeyinde alımlanmasını” da ayrıca önemsemektedir Murathan Mungan. Katkıda bulunduğu Beşpeşe, bir albüm tasarımına sahip Söz Vermiş Şarkılar, gerçekten de bir defter görüntüsünde –köşeleri yuvarlak şekilde– yayımlanan Aşkın Cep Defteri; Murathan Mungan’ın en dikkat çeken nesne kitaplarından... Şimdi de bu kitaplara, geçtiğimiz aylarda yayımlanan Solak Defterler’i de dahil edebiliriz rahatlıkla.


Solak Defterler, Murathan Mungan’ın 1992-2016 yılları arasında kaleme aldığı şiirlerini içeriyor. Kitabın son sayfalarında, okuduğumuz şiirlerin daha önce hangi yayınlarda yer aldığını gösteren bir liste var; bu listede adı geçmeyen şiirler de bu kitapla birlikte ilk kez okur karşısına çıkmış oluyorlar. Diğer bir deyişle, 2010’dan bu yana (yanlış değilse, İkinci Hayvan kitabından bu yana, altı yılın ardından) ilk defa bir şiir kitabı yayımlamış oldu Murathan Mungan. Ama asıl, Hakkı Mısırlıoğlu imzalı tasarımıyla, kendisine belki de en “yakışan” nesne kitaplarından biri durumunda Solak Defterler.


Solak Defterler, şimdilerde pek rastlamadığımız eski tipte on defterin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Murathan Mungan’ı Instagram hesabından takip edenler, onun defterlere düşkünlüğünü biliyorlardır. (Sanırım şimdilerde kapattı Instagram hesabını.) İşte bu yüzden Murathan Mungan’ın nesne kitapları arasında ayrıcalıklı bir yere sahip bence Solak Defterler. Üstelik, “Kitabın bölümleme tekniği hem kendi içinde birer kopuşu temsil ediyor, hem de eklemlendiği bağı gösteriyor. Tasarımda kullanılan iç kapaklar, bu fikri güçlendiren birer köprü ayağına dönüşmüş. Farklı yıldızların aynı yörüngede döndükleri bir gökada.”

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.