Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

NesneKitap // Yüz kitabın yüzü



Vasat
Toplam oy: 905
Geray Gençer
Doğan Kitap
“Bilgi, iletişim ve hayal aktarımı için asırlardır kullandığımız tasarım nesnesi: kitap. Ve onun ‘yüz’ü...”

1833’te Britanyalı bir yayıncı tarafından ilk kitap kabı kullanıldığında, amacı, toz ve ışığın tahrip edici etkilerinden kitapları korumaktı. Cilt etrafına sarılan ve içine doğru katlanan kalın kağıt, satın aldıktan sonra atılmak içindi. Diğer bir deyişle, kitap kabı olarak bilinen kaplama, öncelikli olarak işlevseldi. (Yakın bir zaman önce Literatür Yayıncılık’tan çıkan Grafik Tasarımı Değiştiren 100 Fikir kitabında bu cümlelerle başlıyor “Kitap Kapları” bölümü.) Sonrasında ise, hepimiz yakından tanıklık ediyoruz ki, grafik tasarım için bir vitrin haline gelmiş durumda kitap kapakları.


Kitaplara nesne olarak yaklaşımın ilk durağıdır da diyebiliriz kitap kapakları için. Kitapçı raflarında çoğu kitabın sırt sırta değil de kapakları görünecek şekilde yan yana dizildikleri düşünülürse... Ve sonu gelmez tartışmaların da aktörüdür aynı zamanda; içeriği bire bir yansıtmalı mıdır, yoksa kitabı tasarlayanın yorumu mu ön plana çıkmalıdır vs. Bu ve benzeri tartışmalar süredursun, artık Türkiye’de de belli bir “özenle” hazırlandığını söyleyebiliriz kitap kapaklarının. Yayınevlerinde önceleri dizgi elemanlarının kotardıkları ve aslında bir şekilde iyi de idare ettikleri kitap kapakları tasarımı, artık grafik tasarım okumuş ya da bu işi profesyonel olarak benimsemiş isimlere teslim ediliyor. Bunun bir sonucu olarak da çeşitli yarışmalarda ya da seçkilerde tanıdık isimlere daha çok rastlar olduk. Bu isimler arasında ilk akla gelenlerden birisi de, hiç kuşkusuz Geray Gençer. Örneğin adını en son, "Yavuz Ekinci Kitap Kapağı Serisi"yle Europen Design Awards 2016 tarafından ödüle layık görüldü. Üstelik, 2014 yılında aynı organizasyonda Türkiye'den birincilik ödülü alan ilk tasarımcıydı Geray Gençer. İsmine daha sık rastladığımız alan ise, Doğan Kitap’ın kapaklarını hazırlayan isim olması nedeniyle.

 


İşte şimdilerde yeni yayımlanan Yüz isimli çalışmada, Geray Gençer’in, 10 yıla yakın bir süre içerisinde Doğan Kitap için hazırladığı 1000’e yakın kitap kapağı tasarımı arasından seçtiği 100 tanesi yer alıyor. Belirlenen 100 rakamının belli bir nedeni var elbette; yüz’ün ikili anlamı... “Bilgi, iletişim ve hayal aktarımı için asırlardır kullandığımız tasarım nesnesi: kitap. Ve onun ‘yüz’ü...” diye yazmış Geray Gençer kitabının önsözünde. Aynı zamanda kendisi de bir nesne kitap olarak nitelendirilebilecek bu derlemede, Zülfü Livaneli, Hakan Günday, Hamdi Koç gibi isimlerin kitap kapaklarına ilişkin fikirlerini aktardıkları “seperatör metinler”ini de okumak mümkün.

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.