Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Küçük Prens'in yayımlanmamış sayfaları bulundu



Toplam oy: 1483

Antoine de Saint-Exupéry’nin Küçük Prens/ Le Petit Prince adlı klasik metninden daha önce hiç yayımlanmamış sayfalar ortaya çıktı. Uzmanlar açık artırma ile satışa sunulacak yeni sayfaların, hikayenin seyrini açıklığa kavuşturduğunu dile getiriyor.

Küçük Prens’in yayımlanmamış sayfaları, Antoine de Saint-Exupéry’nin elyazmalarını içeren özel bir koleksiyonun Fransız müzayede evi Artcurial tarafından edinilmesiyle ortaya çıktı. Koleksiyonu gözden geçiren yetkililer, iki sayfanın daha önce hiç yayımlanmadığını ve sayfalardan birinin öyküye politik bir boyut kazandıran özgünlükte olduğunu görünce gözlerine inanamadılar.

 

 

Müzayede evinin kitap bölümünden sorumlu olan Benoît Puttemans, “Antoine’ın yazısı çok kötü. Ama çözmeyi başardığımızda, iki sayfanın Küçük Prens’in daha önce hiç yayımlanmış parçaları olduğunu gördük ve resmen nutkumuz tutuldu” dedi. Bütün dünyada milyonlarca kopya satan Küçük Prens’in yazarı Saint-Exupéry kitabın yayımlanmasından bir yıl sonra hayatını kaybetmişti.

Yeni bulunan iki sayfadan ilki, kahramanımızın ziyaret ettiği yedinci gezegen olan Dünya’ya varışının anlatıldığı bölümün ilk taslaklarından biri. Puttemans, “Aslına bakılırsa Saint-Exupéry bu ilk taslakta çok daha kesin verilerle hikayeyi anlatıyor. Mesela Long Island’dan bahsediyor. Nihai metinde ise bütün bu ayrıntıların üstünü çizerek öyküyü daha evrensel hale getirmenin yollarını aramış. Asıl ilginç olan bu sayfalar sayesinde yazarken aklından geçenlerin neler olduğunu öğrenebiliyoruz” dedi.

 

 

 

Diğer sayfada ise Saint-Exupéry hikayeye yeni bir karakter ekliyor. Bulmaca meraklısı bu adam Küçük Prens’in dünyaya ayak bastığında karşılaştığı ilk insan olma özelliğini de taşıyor. Saint-Exupéry taslakta “Küçük Prens, dolaşırken ‘Nerede bütün bu insanlar?’ diye düşündü. İlk insanla da yolda karşılaştı. ‘Ha’ dedi kendi kendine, bu gezegendeki yaşam hakkında neler düşünüyorlar, öğreneceğim. Bu adam belki de insan ruhunun elçisi bile olabilir” yazıyor. Karşılaştığı adam, Küçük Prens’e çok yoğun olduğunu ve onunla konuşacak zamanı olmadığını söyleyince Küçük Prens de “Tabii ki çok meşgul, diye düşündü. Adam koskoca gezegeni çekip çeviriyor. Yapacak çok işi vardır.” Yine de yardım etmeyi çok seven Küçük Prens kendine hakim olamayıp “İsterseniz size yardım edebilirim” deyince adam da “Belki de. Üç gündür boşu boşuna uğraşıp duruyorum. G harfiyle başlayan ve gargara yapmak anlamına gelen altı harfli bir kelime arıyorum” der. Ne var ki, sayfa tam da burada sona eriyor. Haliyle nasıl bir çözüm bulduklarını ve Saint- Exupéry’nin gerçekten neyi anlatmak istediğinden emin olamıyoruz. Metin 1941’de yazıldığından dolayı “savaş” anlamına gelen “guerre” kelimesinden bahsedildiği tahmin ediliyor. Tahminin doğru olması durumunda ise Küçük Prens metni de yeni okumalara açılıyor.

Puttemans, “Eğer aranan kelime gerçekten ‘guerre’ ise, kitap savaş karşıtı bir boyut kazanmış olur” dedi.

 

 

Kaynak: Taraf

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.