Dedektif Kurt Wallender'in maceralarını konu alan polisiye romanlarıyla ünlü İsveçli yazar Henning Mankell 67 yaşında yaşamını yitirdi. Geçen yıl bir gazetede yayımlanan yazısında kanser olduğunu açıklayan Mankell, son kitabı Bataklık: İnsan Olmanın Anlamı'nda da kanserle mücadelesini anlatmıştı.
1948'de doğan Mankell çok sayıda oyun, roman, çocuk kitabı ve senaryo yazdı. Kendisine en büyük ünü sağlayan ve 40 milyondan fazla satan polisiye romanlarının melankolik kahramanı Wallander'in adını, telefon rehberinden bulmuştu. Wallander ilk olarak 1989'da yayımlanan Ölümün Karanlık Yüzü'nde, yabancıların işlediği düşünülen bir cinayeti soruşturan dedektif olarak karşımıza çıktı.
Diyabetle daha da popüler olan kahraman
Yazar başlangıçta bu kadar uzun ömürlü olacak bir kahraman yarattığının farkında değildi. Mankell "İki üç roman daha yazdıktan sonra elimde yararlı olabileceğini düşündüğüm bir enstrüman olduğunu fark ettim," demişti. 2011 yılında Telegraph gazetesine verdiği mülakatta, "İyi bir polis olmanın ne kadar zor olduğunu göstermek istedim. Ama galiba üçüncü romandan sonra bir arkadaşıma sordum; Wallander'e nasıl bir hastalık verebilirim diye... Hiç duraksamaksızın diyabet dedi. Ben de diyabetli yaptım Wallender'i ve daha da poplüler hale geldi. James Bond'un kendisine insülin iğnesi vurması akla hayale sığmaz ama Wallender için pekala doğal bir şey gibi göründü," diyordu. Dedektif Kurt Wallander'in İsveç ve Mozambik'teki maceralarını anlatan polisiye romanları Kenneth Branagh'nın başrolünü oynadığı televizyon dizilerine de uyarlanmıştı.
Mankell hem İsveç'te hem de bir tiyatro grubu yönetip AIDS'le savaşım etkinlikleri yürüttüğü Mozambik'te yaşıyordu. HIV virüsü taşıyan ana babaların, yalnızca çocukları için değil, gelecek kuşaklara kalması için yaşadıklarını yazmalarını öngören "anı kitapları" projesinde faal olarak çalışıyordu. 2014 yılının hemen başında disk kayması kuşkusuyla Stokholm'de doktora gittiğinde, akciğerinde ve ensesinde tümör olduğunu, kanserin tüm vücuduna yayıldığını öğrendi.
Mankell geçen yıl NPR'a verdiği mülakatta "Benim için bir felaket oldu. O ana dek her şey normaldi. Birden her şey yok oldu. Benim ailemde kimse kanserden ölmemişti. Her zaman başka bir şeyden öleceğimi düşünürdüm," demişti.
* Kaynak: BBC Türkçe
Yeni yorum gönder