Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

SabitFikir'in ekim sayısı çıktı: Edebiyat güncel sanatın neresinde?



Toplam oy: 712

“Sanat hikayeler anlatır. Masallardan destanlara, mağara resimlerinden İlkçağ heykellerine dek geriye gittiğimizde edebiyat ile görsel sanatların daima bir etkileşim içinde olduklarını söyleyebiliriz. Güncel sanat-edebiyat ilişkisine odaklandığımızda ise etkileşimin biraz farklılaştığını görürüz.”

 

SabitFikir dergisinin Ekim 2015 tarihli 56. sayısının dosya başlığı, “Edebiyat Güncel Sanatın Neresinde?”... Seda Ateş, 14. İstanbul Bienali vesilesiyle, güncel sanatın disiplinlerarası oluşundan hareket ediyor ve onun edebiyat ile ilişkisini ele alıyor:

 

“20. yüzyılda yükselişe geçen soyut ifade ve minimalizm, sanatı hikaye anlatıcılığından uzaklaştırdıysa da, 90’ların başından itibaren sanatın hikaye anlatma formu tekrar parladı. 2000’lerin ortalarında telaffuz edilmeye başlanan ‘neo-narration’ ise, sanatçının kendi kurgusunun yazarına dönüştüğü yeni bir ifade biçimi. Bu da güncel sanat ile edebiyatı yakınlaştıran yeni bir olanak olarak görülebilir. Rancière’nin tahayyül ettiği, herkesin sanatçı –yani anlatan ve/veya yorumlayan- olduğu eşit topluma ulaşma yolunda kılavuzumuz belli ki güncel sanat ve edebiyat olacak.”

 

SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi Kararsız Okur infografiği de, her zamanki gibi, kapak konusunu destekliyor. Oylum Yılmaz’ın hazırladığı ve Sedat Girgin’in resimlediği Kararsız Okur, bu ay edebiyat ile sanatın birbirine karışmış renkli çizgisi üzerinde yürüyor ve soruyor: Sanat mı edebiyata, edebiyat mı sanata daha çok sızıyor?

 

Ayşe Çavdar ise bu sayıda, EdebiyatDışı'na Merve Çağlar’ı konuk ediyor; Çağlar direktörlüğünü üstlendiği Saha’yı şöyle anlatıyor: “Türkiye’de ortaya konan güncel sanatın uluslararası alanla diyaloğunu artırmak ve buradaki altyapıyı desteklemek isteyen Saha, sanatçıların yanı sıra küratörlere ve eleştirmenlere de destek veriyor.”

 

Güncel meseleler ve güvenilir kitap eleştirileri için…

 

Nora Yeksek

 

 

Şenay Aydemir, Sinema sayfalarında -bu ay başında vizyona giren Bulantı’ya hazırlık olsun diye-, Zeki Demirkubuz sinemasını masaya yatırıyor: “Sinemaya başladığından itibaren edebiyatla içli dışlı olmayı ihmal etmeyen bir yönetmendir Zeki Demirkubuz.”

 

Onur Atay ise Çizgi Roman sayfalarında geleneksel kahramanlar yerine, bir şehri başrolde oynatan Batman: Ölümcül Tasarım’ı değerlendiriyor. Batman, mega yapılar arasında nokta büyüklüğünde kaladursun, Gotham belki de en çok tanınan anıtsal binasını kaybetme riskiyle karşı karşıya... Kent hakkında karar veren mekanizmanın aktörlerine dair iğneleyici fakat optimist bir hikaye bu.

 

Dünyadan sayfalarında da Mert Tanaydın, sokaklarda ya da ekranlarda karşılaştığımız mültecilerin neler yaşadıklarını daha iyi anlamaya yardımcı kitaplara bakıyor; “okumaya Günter Grass’ın yeni kitabıyla başlayabiliriz belki...”

 

SabitFikir’in bu sayısında ayrıca Sassa Buregren, Hakan Bıçakcı, Ahmet Büke, Horacio Castellanos Moya, Georges Perec, Jörg Fauser, Alison Moore, Joyce Carol Oates, Aslı E. Perker, Cynan Jones ve Milena Busquets’in eserlerini güvenilir eleştirmenler Nazan Maksudyan, Yankı Enki, Burcu Bayer, Ali Bulunmaz, Gökçe Gündüç, küçük İskender, Oylum Yılmaz, Burcu Arman, A. Ömer Türkeş, Hayati Roman ve Melisa Kesmez yorumluyor.

 

Hilmi Tezgör, Müzik yazılarına şiirsel metinlerini The Hollow of the Hand isimli bir kitapta toplayan PJ Harvey’le devam ediyor. T. S. Eliot, William Butler Yeats, James Joyce ve Ted Hughes gibi isimleri etkilendiği şair ve yazarlar olarak anıyor PJ Harvey.

 

Değini sayflarında Osman Çakmakçı daha önce dışarıda kalmış birçok şiirsel girişimi kayıt altına alan Modern Türkçe Şiir Antolojisi'ni ele alırken, Ceyhan Usanmaz Sherlock Holmes kitapları açısından bereketli bir döneme girdiğimizi müjdeliyor. Karne sayfalarında Libris Lipum ile Bila Perva’nın notları ise, her zamanki gibi, biraz kıt...

 

SabitFikir'in kapak illüstrasyonu Mert Tugen’e ait. Ancak çizimler bununla sınırlı değil; iç sayfalarda dikkatli gözler, çok sayıda yetenekli ve genç çizerle de karşılaşıyor. 

 

SabitFikir’i nereden bulacağız?

 

Servet Kesmen

 

 

Yayın yönetmenliğini Ceyhan Usanmaz'ın yaptığı SabitFikir’i tüm D&R’lardan satın alabilirsiniz; idefix paketleriyle ise ücretsiz. SabitFikir’in içeriğini ve daha fazlasını www.sabitfikir.com adresinde bulmak mümkün.

 

Editörden

 

Ceyhan Usanmaz

 

“Dünyaca ünlü Lübnan asıllı şair Adonis ile ressam Habib Aydoğdu ortak bir sergi projesi için bir araya geldiler. İki sanatçı ‘Dizeler ve Renkler’ adını taşıyan proje kapsamında birbirlerinin sanatından etkilenerek yeni üretimler yapıyorlar. Adonis geçtiğimiz günlerde Ankara’da Aydoğdu’nun atölyesinde uzun süre resimleriyle baş başa kaldı, Aydoğdu da Adonis’in şiirlerine bir okur olarak değil ressam olarak baktı. Türler arası buluşmanın ortaya çıkaracağı çalışmalar 2016 yılının Ekim ayında İzmir’deki Folkart Galeri’de sergilenecek.” (Hürriyet, 28 Eylül 2015) Adonis ile Aydoğdu’nun bir araya geldiği bu proje haberi, sanat ile edebiyat arasındaki etkileşimin ne ilk ne de son örneği hiç kuşkusuz; belki en taze haberlerden biri diyebiliriz en fazla. Şimdilerde ise bu etkileşimin izlerini, algılarımız daha bir açık olarak sürüyoruz; başlığı “Tuzlu Su” olarak belirlenen ve 5 Eylül’de başlayıp 1 Kasım’a kadar sürecek 14. İstanbul Bienali’nin yarattığı dinamizmin, yaydığı enerjinin etkisiyle...

 

(Yazının tamamı için tıklayınız.)

 

Dosya yazısından

 

Seda Ateş

 

Sanat hikayeler anlatır. Masallardan, destanlara, mağara resimlerinden, İlkçağ heykellerine dek geriye gittiğimizde hem edebiyatta hem de görsel sanatlarda hikaye anlatma geleneğinin inanç, iktidar ve kahramanlık anlatılarının tasviriyle başladığını ve edebiyat ile görsel sanatların daima bir etkileşim içinde olduklarını söyleyebiliriz. İsa’nın dört öğretisini ve bunlara dair çizimleri içeren Kells Kitabı, Giotto’nun Dante gravürü, Rafael’in Antik Yunan filozoflarının metinlerinden ilham aldığı Atina Okulu freski, William Blake’in Shakespeare’in Bir Yaz Gecesi Düşü için yaptığı Oberon, Titania ve Puck’ı, Rodin’in Dante’nin Cehennem’ini tasvir ettiği Cehennemin Kapıları heykeli, Picasso’nun meşhur Don Quixote çizimi, Salvador Dali’nin Alice’in Harikalar Diyarındaki Maceraları’ndan ilhamla ürettiği bir dizi çizim ve resmi, Melville’in balinası için Tristin Lowe’ın Mocha Dick heykeli, A.S. Byatt’ın Matisse Öyküleri, Tracy Chevalier’nin Vermeer’in ayno adlı tablosundan yola çıkarak yazdığı İnci Küpeli Kız’ı, Arturo Perez- Reverte’nin Flaman Tablosu, Dan Brown’un Da Vinci Şifresi, Don DeLillo’nun performans sanatçısı karakteri Lauren Hartke’yle tanıştığımız Beden Sanatçısı, Donna Tartt’ın Carel Fabritius’un The Goldfinch tablosundan ilhamla yazdığı aynı adlı romanı, Orhan Pamuk’un Benim Adım Kırmızı’sı bir çırpıda akla geliverenler. 

 

Platon’un Devlet’inde ve Aristo’nun Poetika’sında şiir ve resim analojisiyle temsiliyet ve taklit (mimesis) üzerinden başlayan edebiyat ve görsel sanatlar arasında bir ilişki kurma çabası, Horatius’un Ars Poetica metninde ortaya koyduğu “Ut Pictura Poesis” kavramıyla, hiyerarşik bir ilişki kurma çabasının ötesine geçerek ilk kez iki alanın ilişkisini tartışmaya açar. Temsiliyet bağlamında gelişen bu tartışma, Rönesans’ta gözle görülemeyecek olan görsel yapıtın ancak şiir dilinde var olabileceği fikriyle birlikte, şiirin üstünlüğü yargısını getirir. Fakat Rönesans’ın hemen ardından gelen Aydınlanma Çağı’yla yaşanan dönüşüm resim sanatını da etkilemiş, beraberinde getirdiği romantizm, klasizm, realizm gibi akımlar görsel imgenin ön plana çıkmasını sağlamıştır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte resim sanatındaki iki boyutlu imgelerin, önce sinema sanatı aracılığıyla yeni bir boyut kazanması, daha sonra televizyon vasıtasıyla çok geniş kitlelere ulaşabilmesi görsel kültürün egemenliğinin ilanıyla sonuçlanır.

 

(...)

 

Merve Çağlar ile söyleşi

 

Ayşe Çavdar

 

Saha ne? Nereden çıktı? Saha’nın arkasında kimler var? 

 

Saha bir destek mekanizması. Türkiye’de güncel sanatın destek aradığı fikrinden doğdu. Bu derneği kuran bireylere bazı talepler geliyordu. Bunlar genellikle bir işin üretilmesi ve sergilenmesine finansal katkı arayışının bir sonucuydu. Dünyada güncel sanat kurumları, örneğin bir sergiye katılım için, kaynağı sanatçının memleketinden bulmaya çalışıyorlar. Batı Avrupa’da bu kaynak kültür bakanlıklarının uzantısı durumundaki kurumlar tarafından sağlanıyor. Türkiye’de ise güncel sanata bir destek mekanizması yok. O yüzden bireyler destek veriyorlardı. Bir de sponsorluklar var ama sponsorların verdiği destek o kurumun pazarlamasıyla, duruşuyla, markasıyla bağlantılı. Bireysel desteklere sanatçı ne kadar ulaşabilir? Bir sanatçının, bir bireye destek için başvurması çok karmaşık bir ilişki oluşturuyor. Böyle bir desteğe ulaşabilecek sanatçı sayısı da çok değil. Bu tespitlerde bulunan dokuz kişinin ortak girişimiyle yola çıktı Saha. Başlangıçtan itibaren nasıl bir modele dayanacağı meselesi bolca tartışıldı. Dernek mi, vakıf mı olacağı önemli bir karardı mesela. Dernek olması yönünde verilen kararın arkasında, Saha’nın kolektif bir alan olma arzusu yatıyordu. Şu anda bir yönetim kurulu var ve ana vizyonu da kurucular oluşturmuş durumda. Ama dernekte herkes birbirine eşit. Şu an 79 üyemiz var.

 

(...)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.