Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

“Tombak: Altından Süzülen Zarafet” Sergisi



Toplam oy: 115

Yapı Kredi Kültür Sanat; T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nın ortaklığında açtığı “Tombak: Altından Süzülen Zarafet” sergisiyle, Osmanlı’nın unutulmuş bir sanat dalını ve gizli kalmış bir hazineyi tarih ve sanat meraklılarıyla buluşturuyor.

 

Sergide, başta Yapı Kredi Koleksiyonu olmak üzere, Topkapı Sarayı Müzesi, Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı, Semahat ve Nusret Arsel Koleksiyonu, Çiğdem Simavi Koleksiyonu, Gökhan Turhan ve Göksel Turhan Koleksiyonu, A. Naim Arnas Koleksiyonu, Ercan Topçu Koleksiyonu ve Adell Ab-ı Hayat Koleksiyonu gibi Türkiye’nin önemli müze ve koleksiyonlarından ödünç alınan 138 adet Osmanlı tombağı ilk kez bir arada sergileniyor.

 

Eşyalara altın görünümü vermek için altınla kaplanan ve “tombak” olarak adlandırılan yemek kapları, fincan zarfları, leğen-ibrikler, buhurdanlar, gülabdanlar ve şamdanlar Osmanlı saray hayatının zarafetini yansıtıyor. Osmanlı ordusu için üretilen; tombak miğfer, kalkan, at alınlığı ve koşum takımları ile askeri törenlerin ihtişamını gözler önüne seriyor. Osmanlı’ya özgü bu altın kaplama sanatının en nadide örneklerinin yer aldığı sergi, estetik ve kalite açısından Osmanlı zanaatkârlarının eriştiği seviyeyi de görmeye imkân tanıyor.

 

Sergi; “Sofra ve Yemek Sunumu”, “Su, Temizlik ve Güzel Koku”, “Giyim Kuşamda Tombak”, “Osmanlı’nın Altın Ordusu” ve “Işığın Kaynağı” başlıkları altında toplamda beş bölümden oluşuyor ve tombakları kullanım alanlarına göre sanatseverlere tanıtmayı amaçlıyor. Küratörlüğünü Nihat Tekdemir, danışmanlığını Prof. Dr. Sümer Atasoy ve Güner Liman, tasarımını ise Yeşim Demir’in yaptığı sergi 21 Kasım 2018 - 28 Nisan 2019 tarihleri arasında Beyoğlu Yapı Kredi Müzesi’nde.

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.