Dosya Arşivi
Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Türkiye’de spora, özellikle de futbola, toplumun geniş kesimlerince ne büyük bir düzeyde ilgi duyulduğunun tartışılması herhalde beyhude olur. Spor takipçisi, başta birinci futbol ligi olmak üzere gerek domestik (yerel) müsabakalara, gerekse Avrupa ya da dünya çapındaki büyük turnuvalara bir boş zaman aktivitesinden öte yaklaşıyor.
//php print_r ($fields); ?>
"Teksas-Tommiks dönemi”nin ancak son demlerine yetişebildim… O zamanlardan, dayımın iki çizgi roman kulesi arasındaki hali gözümün önünde halen; sırt kısmı aynı zamanda kütüphane olarak da kullanılabilen o eski tip divana boylu boyunca uzanmış, bir tarafta “uç uca eklenerek” okunacak, diğer tarafta ise okuduğu ciltlerden oluşan iki kule… Sanırım daha çok Zagor görürdüm elinde; ablamın
//php print_r ($fields); ?>
Tatil sona erdi, okullar açılıyor; şehirler eski nüfuslarına kavuştu, yeni dizilerin ilk bölümleri görücüye çıkıyor, iddialı filmlerin fragmanları birer birer dönmeye başladı… Yayınevlerinden kitapçı raflarına doğru olan akışın hızı da “normale” dönmeye başladı; ne de olsa eylül ayı, yayıncılık sektörü için de bir “yeni sezon” başlangıcı kabul edilir.
//php print_r ($fields); ?>
Japonya’nın gelmiş geçmiş en büyük yazarlarından olan Natsume Sôseki, Klasik ile Modern Japon Edebiyatı’nı ayıran ince çizginin ta kendisidir.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat ve festival kelimeleri nedense pek çokları için uzlaşmaz bir niteliğe sahip. Edebiyatın zihinlerdeki ilk çağrışımından olsa gerek bu: inzivaya çekilip kendi içine dönmüş biri, kalabalığa karşı bir koruma kalkanı olarak kitabın açtığı dünyalara gömülmüş, hazdan ve şimdiden uzak, geçmişin bilgisinin ve geleceğin tahayyülünün peşinde...
//php print_r ($fields); ?>
Siz de maaş günü soluğu kitapçıda alanlardan mısınız? Eğer öyleyse, kitapların gitgide daha da pahalılaştığını kolaylıkla fark etmişsinizdir. Üstelik, Türkçe kitaplar kadar İngilizce kitapları da takip etmeye çalıştığınızı düşünün... Her ne kadar kitaplara harcanan paranın hiçbir zaman boşa harcanmadığına inansam da, bazen, okuma bağımlılığıma yıllardır ne kadar para yatırdığımı merak ederim.
//php print_r ($fields); ?>
Mizah unsuru çocuklar için vazgeçilmez ve ilgi çekici konuların başında gelir. Okurken kahkaha atmayı sever her çocuk. Tabii bir yazar onu güldürmeyi başarabilirse… Ülkemizde çocuklara kaliteli mizahı edebiyatla harmanlayarak sunan kitap sayısı çok fazla değil. İngiliz yazar David Walliams çocuk kitaplarına mizah katma becerisiyle dünyanın en çok okunan yazarlarından birisi.
//php print_r ($fields); ?>
İsmail Karakurt’un dördüncü şiir kitabı Çiçekli Yazma’yı değişik hislerle okudum. Dokuz yıl sonra gelen bir kitap Çiçekli Yazma. Simurg, Mahrem Mecazlar ve Çocukluğum Bir Çocuk kitaplarından sonra Karakurt, sözünü ve hayatını yoğuran inceliklerin içinden konuşmaya devam ediyor bir bakıma.
//php print_r ($fields); ?>
“Frankenstein” garip bir kahraman; öncelikle ismi Frankenstein değil! Frankenstein, aslında hikayedeki doktorun ismi olmasına rağmen genellikle doktorun yarattığı “canavarın” ismi olarak anılagelmiştir. Bu isim hırsızlığının yanı sıra, işin içinde bir şöhret hırsızlığı marifeti de var.
//php print_r ($fields); ?>
Yakın zamanda kaybettiğimiz Ursula K. Le Guin arkasında öylesine bir külliyat bıraktı ki, onun metinleri arasında gezindikçe sürekli daha derinlere inmeye başlıyoruz. Le Guin’in Hep Yuvaya Dönmek adlı kitabını okuyanlar bilir, Kesh adlı hayalî bir topluluğun detaylı bir tarihçesidir bu.