Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

En çok okunanlar  

Eleştiri


Suçlu kim?

Erasmus ödüllü, küresel düşünür Ian Buruma, çok dinli bir Batı toplumunun olasılığını savunan, Orta Doğu ve Asya’dan Batı modernitesinin nasıl algılandığına ve neden sevilmediğini açıklamaya kafa yoran, tarihte din üzerinden peydahlanan vahşetin muhasebesini yapan kitaplar ve makal


Altın çağını yitiren Tamaro

Susanna Tamaro deyince nedense aklıma hemen Paulo Coelho gelir ve vice versa. Onları bir çift olarak düşünürüm, kuzeyde yaz olunca Susanna'nın Orvieto'daki çiftliğinde 'dört köpeği, on kedisi, on beş kırmızı balığı, pek çok papağanı, beş kaplumbağası' vesaire ile mutlu, huzur içinde  yaşadıklarını, mızrak ve ot attıklarını, badminton oynayıp, karate yaptıklarını hayal ederim.


"Portekizli bir Kafka"

Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Kudüs ile Türkçede ilk kez okuma fırsatı bulduğumuz Tavares, Portekiz’in edebiyat dünyasındaki yükselen yıldızları arasında sayılıyor.


Bir tür yaratmak ve bir 'türlü' yaratamamak

Bana kalırsa Türk edebiyatında, özellikle genç yazarlarda görülen en büyük hatalardan biri de yeni bir tür yaratma hevesidir. Editörlük yaptığım ya da yazarlık kurslarında ders verdiğim yıllarda en sık karşılaştığım şeylerden biri şuydu: gelen dosyaların çoğu bildiğimiz herhangi bir türe girmez; masal değildir, öykü değildir, şiir değildir.


Öykücülüğümüz adına başarılı bir çıkış

Yeni kuşak öykücülerden 1987 doğumlu Gökhan Yılmaz’ı Lacivert, Öykü Teknesi, Melantis, Kül Öykü, Dergah, Yeniyazı, Özgür Edebiyat, Kitap-lık ve Notos gibi dergilerde yayınlanmış olan hikayelerinden t


'Uyandığında' küfürsüzdü

Kimi zaman romanlar hayata benzemekte oldukça ısrarcı. Hayli umutlu ve serüvenci başlayıp sıradan ve izsiz biten hayatlara. Konularıyla değil kurgularıyla. Uyandığında, Amerikalı yazar Hillary Jordan'ın Türkçeye çevrilen ilk, yazarlık serüveninin ise ikinci romanı.


d u r , i ç m e , o s u d e ğ i l

Yapışkanlık alışkanlık yaptı mı, dikkat sarf ettiğiniz her anlam sizi telaşlandırır, ruhunuzda kuyu kazar. Sebepsizlik, hastalıktır çünkü. Takılıp kalır, varoluşunuzun mimarı ile mühendisi arasında tercihe gidememenin acısıyla simyanın efsanelerinde sürüklenir, kaybolursunuz. Akıl fezası, bilgi cezası barındırmakla mükelleftir.


Çocuklar, aptallar ve diğer masum ucubeler

Seçimler yaklaşıyor. Büyüklük ucubeliğinin ardına sinmiş Amerikan yalnızlığını, toplumsal ve bireysel ölçekte tedavi etmeyi amaç edinmiş bir başkan adayı var. Grotesk çirkinliği ve iriliği yüzünden anne ve babası tarafından istenmeyen, ikiz kardeşinden ayrılmış biri bu adam. Yalnızlığın ne olduğunu iyi bilir. Seçim sloganı ‘Artık yalnız değilsin!’

 


‘Sıradan bir aşk hikayesi’ var mı?

Hangi 'aşk hikayesi' sıradan sizce? Bence ‘hiçbiri.’ Aşkın sıradanı olmaz. Yaşanan aşkların bulunduğu toplumda ne kadar çok benzerleri varsa, o zaman o aşk toplumdakilere sıradan gelebilir. ‘Türk filmlerindeki gibi’ deriz ya!

 


Žižek’i anlamak

Adam Kotsko’nun Žižek’i Nasıl Okumalı? başlıklı makalesi geçenlerde Los Angeles Review of Books dergisinde yayımlandı. Kotsko, makalenin giriş bölümünde Žižek’in akademik çevrelerdeki başarısını ideolojik eleştiri üzerine yaptığı çalışmalara bağlıyor.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.