Oylum Hanım'a bu güzel yazısından dolayı teşekkür ederim...

Ben de Türklerin Tarihi'ni okuyup, bu kitabı da okuma sırasına koyanlardanım. Kitaplığımda duruyor ve sırasını bekliyor...

Türkler ve Moğollar çok yakın iki millet. Aynı dil ailesinin yanı sıra, aynı coğrafyayı, aynı gelenekleri ve aynı dini paylaşmışız. O dönemde göçebe yaşayan ve şehirler kurmayan bu iki milleti birbiriyle yan yana yaşayan yakın kabileler gibi düşünebiliriz.

Zaten, kurdukları devletlerde de yüzdesel olarak neredeyse yakın nüfusta olmuşlar. Amca çocukları diyebiliriz yani bu iki millet için :)

Örneğin Timur'ın baba tarafı Moğol, anne tarafı da Türk'tür.

Türklerin Tarihi'nde de din konusu geniş kapsamlı anlatılıyor. Günümüzde Alevilik denen akımın (tarikat kelimesini özellikle kullanmadım) İslamiyet ile Türklerin şaman geleneklerinin birleşmesi olduğunu görüyoruz. Alevi dedelerinin de şamanlar olduklarını... Bu Hoca Ahmet Yesevi ile başlıyor. Hacı Bektaş-ı Veli de Ahmet Yesevi'nin öğrencisi. Daha sonra Anadolu'ya geliyor ve bu akımı yayıyor. Göçebe türkler için de eski dinlerinden öğeler bulunan bu islamiyet yaşamı daha kolay ve ilgi çekici duruyor...

Örneğin, mezar taşı bir şaman geleneğidir ve islamiyette yoktur. Hala günümüzde yağmur duasına çıkılıyor, kuyularda kesik at kafaları bulunabiliyor.

Sonuca gelirsek:
Türklerin mükemmel bir uyum kabiliyeti bulunuyor. Göçebe hayattan yerleşik hayata o kadar mükemmel uyum sağlıyorlar ki, Şiraz'da Tebriz'de o kadar çağdaş şehirler kuruyorlar ki! O dönemde İran'da sanat en üst düzeye çıkıyor..

Ama Osmanlı neden Avrupa'da yaşanmakta olan reformlara uyum sağlayamıyor? Neden çöküşe doğru gidiyor?

Bunun sonucunu da Yavuz Sultan Selim'le birlikte kazanılan halife ünvanında bulabiliriz. Bu dönem sonrası Osmanlı devleti koyu bir dini devlet düzenine giriyor.

Tarih boyunca da görüleceği üzere, İslamiyet gelişmiş, ufku açık toplumlar doğurmuyor. Bilakis eğitimsiz, fazla düşünmeyen ve ibadet eden ümmetleri yaratmak istiyor. İşte türkler de bu aşamada kaybetmişlerdir.

Tarih Oylum Hanım'ın da dediği gibi, günümüze o kadar işaret ediyor ki, şimdi de bu süreçleri yaşıyoruz aslında...

54%
46%