Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Harry Bosch, Çin yolunda

Amerikan polisiye yazarlarının belki de en iyisi olan Michael Connelly’nin yarattığı muamma çözücü karakterler arasında okurların en tutkuyla bağlı olduğu herhalde Harry Bosch’tur. Ya da, tam adıyla Hieronymous Bosch. Annesi bu kaos ressamını çok beğenirmiş, oğluna adını vermiş. Kendisi, tahmin edilebilecek nedenlerle, Harry adını kullanıyor.

 



Ben ile öteki arasına gerili bir halat

Edebiyat üzerine söylenen beylik lafların nihayeti yoktur. Bunlardan biri de, edebiyatın ötekinin ve ötekiliğin deneyimini sunarak ben ile ben-olmayan arasına bir halat germesidir. Ben-olmayan’ın deneyimi okundukça halatın boyu kısalır. İnsan kendisini ve ötekini bu karşılaşma ile tanır. Halat kaybolur. Tüm edebiyata mal edilebilecek beylik laflardan biridir bu.



Kafka'dan kurtulabileceğinizi sanmayın!

“Ben,” demişti Kafka, “ya bir sonum ya da bir başlangıç.” Bu cümle, modern insanın varoluşla kurduğu şüpheli ilişkiyi özetlemekle kalmaz, Kafka’nın kendisini modern bir yazar olarak nasıl konumlandırdığını da gösterir.



BaşkaDünyalar // Büyücünün büyüme öyküsü

“Neyin hikâye, neyinse hikâye kılığına girmiş hakikat olduğunu kim bilebilir?” David Eddings bu cümleyi yazarken fantastik edebiyatın, özellikle de Ursula K.



Kutsalın ölümü

Sizin de aklınıza bazen Tanrı'nın bir yerlerde yanlış yaptığına ya da bir şeyleri yönetemediğine dair fikirler gelmez mi? Aklımın başıma erdiği zamandan bu yana, bir şekilde sürekli didiştiğim Tanrı'nın varlığından, günahsız çocukların öldürüldüğü sabahlarda daha çok şüpheye düşüyorum. Acaba diyorum Tanrı uyuyor mu?



Anday vakası

Sanat ortamında en çok konuşulan disiplin şiir ise en çok konuşanlar da şairlerdir. Bu durumu bir tanıma, kalıba sığmaz verili şiire karşı çıkışlar kadar yeni tarifler önerilmesi ya da giz dolu şiirin şifrelerini çözme, açıklama çabası şeklinde açıklayabiliriz. Peki bunca yazı, deneme, tanıtımdan geriye ne mi kalıyor?



Değişmesi teklif dahi edilemez mi dediniz?

“Zengin bir adam olsaydım bile dış görünüşüme ilişkin tam bir özgüven duygusuna sahip olamazdım. Yalnızca bir metre elli santim boyunda biriyim, tenim koyu renk ve dişlerim öne doğru çıkıntılı.” (s. 76)

 



Anneyi yitirmek

Bir kadın için hayat bir kereye mahsus öyle hızlı, aniden, damdan düşer gibi biçim değiştiriyor ki, bir duvarın dibindesin de sanki üzerinden atlayıp başka bir yolu yürümen gerekiyor artık. Annenin ölümü o duvar; yüksek, aşması güç ve sancılı, ama aştığında, bir yolunu bulup geride bırakabildiğinde ve kabullendiğinde ondan kalan boşluğu, beri yanında artık aynı kadın olmadığın bir duvar...



Öğretmenlere öğrenci kullanma kılavuzu

Öğrencinin öğretmene direnmesinin altında, eğitime karşı geliştirdiği hırçın tavırdan çok dayatılan, belli ki yönlendirilmiş, ezberletilmeye çalışılan bilgiyi istememesi, bünyenin gelişirken açlığını çektiği kimi şeyleri kendi kendine öğrenme refleksi yatıyor sanki. İnsan, sevdiğine ilgi duyuyor ve onun çözümü, alt edilmesi için uğraşıyor.



Dünyayı şiirle sevmek

Azınlık şiiri demek istemezdim, ki burası onların memleketi, kadim zamanlardan bize yadigarlar. Demek istemezdim ama başka nasıl tanımlayabilirim bilmiyorum.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.