Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Romanlarıyla kendine özel bir okur kitlesi yaratmayı başarmış olan Ayşegül Genç’in tamamı edebiyat dergilerinde yayınladığı öykülerinden oluşan Ceylan Uykusu, aynı zamanda ilk öykü kitabı.

//php print_r ($fields); ?>
10 yıllık bir çalışma sonucunda derlenen Nuri Pakdil’in Mektuplar’ı, toplam üç cilt ve 1086 sayfadan oluşuyor.

//php print_r ($fields); ?>
“Gün gelir hakikate giden yola barikatlar kurulur. Bu defa sorulan soru şudur: ‘Ne yapmalı?’ Önce niyet edeceğiz, ardından kalbin sesine uyarak sonsuzluğa yöneleceğiz. Üç hakimin hükmünde hata aranmaz: Kalbin, kaderin, ölümün. Aramak vazifedir. ‘Aramakla bulunmaz fakat bulanlar ancak arayanlardır’ denilmiş.

//php print_r ($fields); ?>
Osmanlı İmparatorluğu’nun doğuşuna dair özgün bir bakış açısı sunan İki Cihan Âresinde kitabı, fiziksel, siyasi ve kültürel olarak İslam ve Bizans coğrafyaları arasında uç mevkiine yerleşmiş küçük bir beyliğin kendisini dünya Müslümanlarının lideri ve Doğu Roma İmparatorluğu’nun varisi olarak gören merkezileşmiş bir imparatorluk haline dönüşmesinin izini takip ediyor.

//php print_r ($fields); ?>
Sanat eleştirmeni, sanat tarihçisi, ressam, şair, toplumbilimci, düşünür John Ruskin, On Dokuzuncu Yüzyılın Fırtına Bulutu eserinde sanayi devriminin sonuçlarını çevresel yönden ele alıyor. Ruskin’in 1884-1885’te Oxford Üniversitesi’nde verdiği derslerin notlarından oluşan metin, bir sanat tarihçisinin gözüyle sanayi devrimine dair gözlemleri ortaya koyuyor.

//php print_r ($fields); ?>
Ütopya fikrinin ortaya çıktığı Ortaçağ Batı’sı, insanlığa karanlık bir gelecek vaat etmesine rağmen, kendi topraklarında doğmuş “rahatsız ruhlar” eliyle her zaman temize çekildi. Birilerinin ütopyası, başka birilerinin distopyası oluyordu çünkü. Batı’nın en parlak ütopyası İngiltere’dir ve ne hikmetse ütopya dediğimiz tür de İngilizler eliyle pazarlanmıştır tüm dünyaya.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
SAZLIKLARDAN HAVALANAN, BİR ÖRDEK GİBI SESİN YA DA BİR KEDİM BİLE YOK ANLIYOR MUSUN!
İlhan İrem ya da Sezen Aksu’nun konumuzla alakası olmasa da hayata dair ne öğreniyorsak şarkılardan öğreniyoruz sanırım.

//php print_r ($fields); ?>
Osman Özbahçe’nin yeni şiir kitabı Dogma, bana bu alt edişin bir başka veçhesi olarak göründü. Dogmaya karşı dogma, şiire karşı şiir… Bir şiirin çeperleri içinde salınırken şiire karşı nasıl bir vaziyet alınabilir? Bu cümlenin, bünyesinde bir çelişki taşıdığını düşünenler olabilir. Ne var ki, Özbahçe’nin şiirinde yokladığı imge ve içerik alanları tam da böylesi bir çabanın/arayışın
