Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Söz konusu İstanbul olduğunda kentin hafızasında ve anılarımızın tarihinde Ara Güler’in çok önemli bir yeri vardır.

//php print_r ($fields); ?>
Alpay Doğan Yıldız’ın Yıldız Ramazanoğlu Hikâyeciliği adlı kitabı yazarın hikâyelerini; insaf, merhamet, adalet, karşılıklı af temaları ile işleyen bir kitap. Kitaptaki “Sessizlerin Sesi” başlığı da dikkate değer bir nokta olarak yer alıyor kitapta.

//php print_r ($fields); ?>
Mahir Ünsal Eriş iki öykü kitabını -Kara Yarısı ve Sarıyaz- birlikte çıkardı, herkesin ilk aklına gelen soru benim de zihnimi kurcalamadı değil, neden tek kitap değil de iki ayrı kitap? Kendisi bu iki kitabın farklı zamanlarda yazılan iki ayrı dosya olduğunu belirtmiş. Aslına bakılırsa soru cevabını kitaplar okununca tam olarak buluyor. Bu yazının konusu Sarıyaz kitabı.

//php print_r ($fields); ?>
Fransız devi Louis Vuitton, sanatseverler ve kalem, kırtasiye tutkunları için şık ve bir o kadar da lüks bir tasarıma imza attı.

//php print_r ($fields); ?>
Küçürek öykü bir tür olarak şiirdeki haiku yahut rubai ile kıyaslanabilir. Öykü alabildiğine daraltılmış ve sınırlandırılmış bir andan yahut kesitten ibarettir. Çoğu zaman başı ve sonu net değildir. Öncesi ve sonrası olduğunu ama metinde yer almadığını okura “ihsas” ettirir.

//php print_r ($fields); ?>
Korku ve fantastik imgeler her yaştan okuru olduğu kadar çocukları da çeken ögelerden birisi. Elbette doğru kullanıldığında ve edebiyat zevki ile buluşturulduğunda çocuğun zihinsel gelişimi için yararlı olduğu bir gerçek. Alman yazar Angela Somer-Bodenburg’un ilki 1979 yılında yayımlanan 21 kitaplık Küçük Vampir dizisinden söz edeceğim bu ay.

//php print_r ($fields); ?>
Küresel arama motoru Google, özel günler için hazırladığı çalışmalara bir yenisini daha ekledi.

//php print_r ($fields); ?>
Duygu Özdemir @1Kitap1mekan
“YALNIZCA OKUDUĞUM KİTAPLARI PAYLAŞIYORUM”

//php print_r ($fields); ?>
Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından Juniçiro Tanizaki, edebi serüvenine modern Batı edebiyatını model alarak başlar. Bu ilk dönemde Batı’ya takıntı derecesinde hayran, gelenekle yeni arasında sıkışmış bireyleri hikaye eder.
