Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Akıl ideale varamayınca, hicve varıyor

Tanıtım yazısının başında, kitap eleştiricisi, yazar hakkında bildiklerini, bulduklarını bir paragrafa sığdırır. Ama, birazdan incelemeye yelteneceğim Kambur adlı kitabın  2.



Aşk, İhanet, Cinayet: Islak Balık

Suçlar ne denli çeşitliyse, suç edebiyatındaki polis imgesi de o denli çeşitlidir. Yakışıklı, karizmatik, zeki, iyi, kötü, babacan, sert… Alman yazar Volker Kutscher, kitabı Islak Balık’ta adeta ihtimaller dahilindeki polis tiplerini harmanlayarak oluşturduğu son derece ortalama bir karakterin, gayet sürükleyici hikayesini anlatıyor okuyucuya; dedektif Gereon Rath.

 



Meryem’in “gerçek” hikayesi

Fyodor Dostoyevski, Hans Holbein’in “Ölü İsa’nın Mezardaki Bedeni”ni gördüğünde “Bu resme bakmak insanın inancına mâl olabilir” der. İsa’yı çarmıhta, oradan indirildiğinde, kan ve acı içindeyken bile “güzel” resmetme geleneğine aykırıdır Holbein’in tablosu. Budala’da İppolit’e söyleteceği gibi, bu haldeki bir bedenin dirilebileceğine inanmak güçtür.



Sürgün edilmiş köpeklerden, çalınan kente...

“Ben insanların tümünün yaralı ve hasta olduklarına inanıyorum. Sanatımın kaynağı da bu her insanda gördüğüm zavalılıkla, delilikle ilgilidir.” Bu sözler, hiç kuşkusuz düşünsel, felsefi temelden ve içinde yaşadığımız dünyadan bağımsız ele alındığında, tepkiyi içinde barındıran itirazi soruları da beraberinde getiriyor.



"Ait olamamaktan yorgunum, Sevgili Alex"

“İstanbullu” olmak, belli bir şehirde hayatını sürdürmenin ya da bir şehrin sakini olmanın çok ötesinde, bundan çok daha dallı budaklı, çok daha karmaşık şeyler düşündürtüyor bana.



Vakit Tamam Olunca, İnsanın Gövdesi Bile Terk Ediyor İnsanı

Kitaba sondan başlamak! Ya da şöyle söyleyeyim; kitabın ilk cümlesinin yarım bir cümleyle başlaması ve romanın sonunun ilk cümleyle tamamlanması farklı bir yazma tekniğini gündeme getirirken okuyucuya da farklı bir okuma yöntemi öneriyor.



Bir ev arayışı

İnsan kendine bir kuytu ararken bir bakar bir dağın dibinde öylece duruyordur, evrenin hikmetine bakınca kendinin kocaman bir hiç olduğuna inanmak istercesine. Evler ev olmaktan çıkınca dağlar yurt olur. Ve kendini ait hissettiği o dağın gölgesine, dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlamak istercesine, döner dolaşır yine gider yine gider insan.



iki kişi seven iki defa ölürmüş, öyle mi?

henry ve june, anaïs nin’in ömrü boyunca tuttuğu günlüklerin arasında 1931’in sonundan başlayan ve 1932 yılının sonuna dek uzanan bir yıllık bölümünün gözden geçirilmiş yeniden basımı. yazarın cinsel ve romantik hayatı üzerine odaklanmış bu anlatı okurunu çokeşlilik ve kadın cinselliği üzerine düşünmeye teşvik ediyor.

 



Rüyalarda Gezen Adam

 



Doctor Who: Kayıp kitabın peşinde

İlk defa 1963 senesinde BBC tarafından yayınlanmaya başlanan Doctor Who, en uzun soluklu bilimkurgu dizisi ünvanını taşımakta ve 2005’ten günümüze, yeni versiyonuyla hâlâ ilgiyle izlenmektedir.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.