Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
On dokuzuncu yüzyıl, Avrupa karşısında gerileyen Osmanlı İmparatorluğu’nun bu durumu bir tür uygarlık kaybı olarak gördüğü ve buna karşı düşünülen çarelerle toplumsal ve siyasal düzeyde modernleşmenin getirdiği değişimle yüzleşmek durumunda kaldığı bir dönemi kapsar.

//php print_r ($fields); ?>
“Bir yıl önce ‘biraz birikimleri’, ailelerinin desteği ve çektikleri krediyle Balkan ve Akdeniz ezgileri eşliğinde herkesin kitabını okuyup kahvesini yudumlayabileceği şirin bir kafe hayallerini gerçekleştirmek için yola çıkan Selin Gülse (25) ve Tansel Saygın (28), kendilerini hayal kırıklığına uğratan gerçekler hakkında konuştu.

//php print_r ($fields); ?>
Şiir ve roman gibi edebî eserlerin yanında çok sayıda deneme ve incelemeye de imza atan Ümit Aktaş’ın ilk romanı Âdem. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’i tarihin sıfır noktasına inerek sancılı bir başkaldırının, ilk büyük kaçışın, en uzun sürgünün yongalarını hayata ve tabiata serpiştirerek ele alıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Sıradan bir okurun takip edemeyeceği kadar çok kitabın yayımlandığı dünyamızda pusula olarak kullanabileceğimiz mekanizmalardan birinin de ödüller olduğunu birçok kere belirtmiştim. Geçtiğimiz yılın değerlendirmesini bir de dünyanın çeşitli yerlerinde dağıtılan ödüllere bir göz atarak yapmaya niyetlendim. Böylece kötü bir yılın iyi kitaplarına ulaşabilmek bir nebze mümkün olabilir.

//php print_r ($fields); ?>
Bugün (6 Mart) Faruk Duman’ın doğum günü. İpekli Mendil yazarlarından Servan Güney, Faruk Duman’ın öykülerinden yola çıkarak hazırladığı mini bir sözlükçeyle yazarın doğum gününü kutluyoruz. İyi ki doğdun Faruk Duman!

//php print_r ($fields); ?>
“Belki de hepimiz arada sırada biraz deliriyoruzdur.”

//php print_r ($fields); ?>
Bir öykü kitaplığında bulunması gereken önemli kitaplardan biri de Can Yayınları’ndan çıkan Jack London’un (1876-1916) Meksikalı’sıdır.

//php print_r ($fields); ?>
Her yılbaşı olduğu gibi, o yılbaşı da, tutamadığımız sözler verdik kendi kendimize. Ocak ayı boyunca ite kaka sürdürebildiğimiz, belki şubata ancak sarkabilen kararlar... Ama o yılbaşı, her zamankinden daha büyük kararlar almış, sözler vermiş olabiliriz; ne de olsa yalnızca bir yıl değil, bir yüzyıl da değiştiriyorduk. Hepimiz için bir ilkti.

//php print_r ($fields); ?>
Sosyal bir varlık olan insanı tanımlayan, varoluşuna anlam veren, kurduğu ya da kurmaya çalıştığı ilişkileridir. Hayatımızın farklı dönemlerinde farklı ilişkilerimiz ön plana çıkar. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında bizi aile ilişkilerimiz şekillendirirken ilerleyen yaşlarda ilgimiz romantik ilişkilerimize, iş ve arkadaş ilişkilerimize yönelir.

//php print_r ($fields); ?>
Uzakta, hırçın denizin ortasında bir yer… Kimileri için nefes kesici güzellikte, kimileri içinse ürkütücü ve kasvetli doğası, bize bir hayli yabancı dili, yarım milyondan az nüfusu… Soğuğu ve yanardağları ile ateş ve buzun ülkesi burası; İzlanda. Bulutlar güneşi perdeledikçe, kasvet arttıkça, suç edebiyatı da daha keyifli hale gelir.
