Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Yaşadığı çağda da bir yazar olarak hayli kıymet gören William Shakespeare kendi döneminde iyi hikayeler anlatmakla kalmadı, kendinden sonra gelen hemen her disiplinden hikaye anlatıcısına da ilham kaynağı oldu.

//php print_r ($fields); ?>
Roman, çıkış noktasına ve gelişimine bakıldığında bir uzunluk birimi olabilir pekala modern insan için! Ama iş zamana gelince değişiyor, dönüşüyor. İnsanın ömrü kısa, zamanı kısa, dünya üzerinde aldığı mesafeler kısa. O zaman neden okuyup yazdıkları uzun olsun ki?!

//php print_r ($fields); ?>
Sabitfikir’in Mart sayısında yayınlanan ve Fatih Balkış’ın Karaçam Ormanı’nda kitabını ele aldığım yazının girişinde, Kafka yayınevinin diğer Türkçe edebiyat eserlerinden bahsederken Cahide Birgül’ün de adını anmıştım. Bu defa, müstakil bir yazı ile, ilk baskısı 1998’de yapılan yazarın ilk romanı Gölgeler Çekildiğinde üzerine konuşalım isterim.

//php print_r ($fields); ?>
Keşfet'in bu ayki konuğu Şükran Moral.
Sizlere keşfetmeniz için Fırat Demir'in Yeni Cüret Çağı isimli kitabını öneriyor, hem de kendi el yazısıyla!
Bu kitaptan altını çizdiği bölüm ise şöyle:

//php print_r ($fields); ?>
Tüm zamanların en sevilen romanlarından biri olarak gösterilen, neredeyse her on yılda bir ya bir sinema filmi ya da bir televizyon filmi veya dizisi haline getirilen Gurur ve Önyargı’nın yayımlanışının 200. yıldönümüydü 2013 yılı. Jane Austen’ın, edebiyat tarihine unutulmaz Elizabeth Bennet ve Bay Darcy karakterlerini kattığı bu romanın 200.

//php print_r ($fields); ?>
Hiç aklımıza düşmemiş olması imkansız zaten ama sanki şu sıralar daha sık duyar/dillendirir olduk.

//php print_r ($fields); ?>
Bundan birkaç yıl önce, The Observer’daki yazısında İngiliz yazar ve editör Robert McCrum, “Günümüz kitapları neden bu kadar uzun” diye sormuştu. 14 Kasım 2010 tarihinde yayımlanan bu yazısında McCrum, o yılın sonbaharında çıkan birkaç kitabı mercek altına alıp hepsinin ortak özelliği olarak uzunluklarına dikkat çekiyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Tolstoy’un yolu, medeniyetten uzak, dünya tarihinden bihaber, bilgiye kapalı bir Çerkez köyüne düşmüş. Bu köyün halkı bile Abraham Lincoln’ü tanıyormuş ve Tolstoy’a, “düşmanlarını seven ve affeden” bu büyük adamı anlatması karşılığı köyün en değerli Arap atını armağan etmişler.

//php print_r ($fields); ?>
Abdullah Harmancı’nın yeni öykü kitabı Baltan Taşa Değecek, Muhit Kitap tarafından yayımlandı. Yazar, gerek Kurmacanın Büyülü Sureti adlı kuramsal eseriyle gerekse öykü kitaplarıyla öyküyle olan dostluğundan ödün vermedi. Muhteris’te keşfettiğim bir şey vardı onun öyküsüne dair: Hayatın keşmekeşine kapılıp unutulmaması gereken bir bakış vardır onun öykülerinde.

//php print_r ($fields); ?>
SabitFikir’deki dosya konularında, güncel meselelere edebiyat penceresinden bakmaya çalışıyoruz. Bu çerçevede, kaçınılmaz olarak, kadın “sorunları” da birden çok defa ele aldığımız konu oldu.
