Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Düşüşün hikayesi

16-25 Aralık 1989'da, Romanya Devrimi bütün ülkeyi harekete geçirirken bir dönemin de bitişini haber veriyordu. Çavuşesku'nun “kalkınma hamlesi” adı altında Romanya kaynaklarını sıfırlayarak uyguladığı politikalar ve “Halkın Sarayı” ismini verdiği yapının yoksulluğa rağmen lüksle donatılması, Romanya'da sokakları insanlarla doldurup taşırmıştı.



Bir makineden daha fazlası

Acı çekiyorsan canlı, başklarının acısını hissediyorsan insan olduğun söylenir. Bilimsel olarak bu sözün pek bir karşılığı olmasa da vermek istediği mesaj açık; duygularımız olduğu ve onları paylaşabildiğimiz sürece insanız. Duygusunu açık etmeyen insanlara karşı bir diğer kültürel yaklaşım da şöyledir: Robot gibi.



"İpe sapa gelmez" bir anlatı

Tibor Fischer 1959 İngiltere doğumlu, Macar asıllı bir yazar. 1992’de yayımlanan ilk romanıyla başarılı bir giriş yapıyor edebiyat dünyasına. Under the Frog adlı o roman, meşhur Booker Prize’ın kısa listesine girebilen ilk çıkış kitabı olma şerefine nail oluyor.



Kuşaklar arası bir yolculuk

Bir annenin çocuğuna bakışında, duru bir görüş mümkün müdür? Yoksa o bakışta aynı anda başka birileri de bulunur mu? O annenin kendi annesi, babası, çocukluğu, travmaları, aşkları mıdır o bakışı oluşturan ya da bulandıran? Bir annenin bakışında çocuğuna aktarılan birçok şey var kuşkusuz. Bunların en başında belki de kuşakların aktarımı gelir.



Okur-gezerler için

Alberto Manguel yeni kitabı Gezgin, Kule ve Kitapkurdu’nda, “Kitap, içinde yolculuğa çıkabileceğimiz bir dünyadır,” diyerek okurluğun bir tür gezginlik olduğunu vurguluyor. Böylece şu bildik “çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” ikilemini boşluğa düşürüyor. Edebiyatın da en az yaşamak kadar güçlü bir deneyim olduğunu söylüyor.



BaşkaDünyalar // Uygarlığın Arızaları

2016’nın, bilimkurgu okurlarını sevindiren önemli sürprizlerinden biri de, İngiliz yazar John Wyndham’ın önde gelen iki romanının yayımlanması oldu. Önce Krizalitler, sonra da Triffidlerin Günü romanları yayımlanan Wyndham’ı çok önemli bir bilimkurgu uyarlaması vesilesiyle de tanıyoruz aslında.



Yıpratıcı değil, yaratıcı evlilik

Havalar ısındı, çiçekler böcekler derken evlilik mevsimi geldi çattı. Binbir türlü hayallerle birçok çift, dünya evine girecekler. Zaman zaman düşünüyorum; bu kadar fazla kişi evlenirken, bir yandan da o kadar fazla evlilik yürümüyor. İşte tam da nedenlerini anlamaya çalışırken, yakın bir zaman önce, hayatıma bir çift giriverdi ve evliliğin nasıl yürüdüğü üzerine kafa patlatmamı sağladılar.



GrafikRoman // Yanı başımızdaki çizgi roman

Sadece bizde değil, çizgi romanın endüstri olduğu ülkelerde bile olabiliyor, grafik romanla ilgili yanlış bir algı var. Sanılıyor ki, başlayıp biten bir serüveni anlatan her tek çizgi roman eseri grafik romandır. İlgisi yok; baskı niteliği, sunum, hacim veya başlayıp bitmesiyle açıklanamaz grafik roman.



Yazmak ile resim yapmak arasındaki fark

Çoğu roman ve öykünün, gerçek hayatın aksine, bir odağı bulunur; olaylar bu odak doğrultusunda, bir neden-sonuç ilişkisi içerisinde akar ve hikaye, odağa hizmet etmeyen detaylardan temizlenmiştir.



Bir yanıyla bilimkurgu, diğer yanıyla fantastik

Polisiye kitaplarıyla bilinen Algan Sezgintüredi, bu kez absürt bir romanla okurların karşısına çıkmış. Tür olarak da polisiyenin dışında bir alan seçmiş. Süperben romanının tam olarak hangi türde olduğunu kestirmek zor aslında, okuduktan sonra bile bu konuda insan emin olamıyor.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.