Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Alberto Manguel, edebiyata, tarih boyunca yazılmış olanlara, dünyanın geneline, insanlık haline karşı derin ilgisiyle, kıvrımlı, oyuncu, zengin yazı diliyle çağımızın önemli denemecilerinden biri. Borges’le, ömrünün başında (Borges’e kitap okuyarak) ve sonunda (Arjantin Milli Kütüphanesinin başına geçerek) kurduğu ilişkiyle de, en azından biz meraklılar için, önemli bir geleneğin sürdürücüsü.

//php print_r ($fields); ?>
Yayıncılık sektörünü buluşturan ve bu alanda küresel çaptaki en önemli etkinliklerden biri olan Frankfurt Kitap Fuarı bu yıl 10-14 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek.

//php print_r ($fields); ?>
Bazı kitapların ilk sayfasını okumaya başladığınızda, yazarı daha önceden tanımıyorsanız eğer, ilk cümleler okuma motivasyonunuzu etkiler. “Eyvah klişe bir roman okuyacağım” ile “hayır, başka türlü bir metin karşımdaki” arasında kalırsınız. Bahar Feyzan’ın kitabının ilk sayfası, ne yalan söyleyeyim, beni biraz ürkütmedi değil.

//php print_r ($fields); ?>
İlk okuduğum aşk mektupları annemle babama aitti. Kaç yaşındaydım hatırlamıyorum; sanırım ortaokula gidiyordum. Üzerinde ayçiçek motifleri olan yaldızlı büyük bir çikolata kutusunun içinde yer alan ve salondaki vitrinin en üstünde saklanan aşk mektupları… Bolca özlem, tutku, sevgi içeren…

//php print_r ($fields); ?>
"Sir" unvanına sahip Arthur C. Clarke'ı yalnızca 2001: Bir Uzay Destanı gibi klasikleşmiş yapıtlarıyla değil, Britanya edebiyatında bilimkurgu türüne verdiği destekle de hatırlıyoruz. Clarke'ın 1987 yılında başlattığı ve onun adını taşıyan Arthur C.

//php print_r ($fields); ?>
Tamamı “uydurma” sözcüklerden oluşan The Dictionary of Obscure Sorrows’u (Müphem Kederler Sözlüğü) duymuşsunuzdur belki.

//php print_r ($fields); ?>
Haruki Murakami’nin merakla beklenen yeni romanı, Japonya’da geçtiğimiz yıl Şubat ayında yayımlanmıştı. Penguin Books, kitapla ilgili merak edilen beş noktayı açığa kavuşturmuş:

//php print_r ($fields); ?>
Kurtadam edebiyatının mazisi zengin, özellikle de öykü türünde. Çağdaş kurtadam romanları ise, 1990’ların sonu ve 2000’lerin başından beri ne yazık ki vampir edebiyatıyla aynı kaderi paylaşıyor. Paranormal aşk romanları ile erotik şehir fantazyaları, vampir, kurtadam ve hatta zombi gibi canavarları iliğine kadar kuruttu!
