Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
İnsan, hayatın ördüğü bir duvardır. Ve bu duvar her daim kendi üzerine çöker. Hayat, insanı inşa ederken zaman da bu duvardan tuğlalar çeker. Çoğu zaman kendi üstüne çöken duvar, bazen de başkalarının üzerine çöker. Faslı yazar Leïla Slimani, Goncourt Ödüllü romanı Hoş Nağme’de, kendi içine çöküp başkalarının üzerine devrilen bir kadının hayatını konu ediyor.

//php print_r ($fields); ?>
İnsanı soğuktan ve yağmurdan koruyan kemerleri, tuğla binaların kızıllığı ve İtalya’nın belki de en güzel yemekleri.... Bologna, çok da küçük bir şehir olmasa da, şehir merkezi hızlıca gezilebilecek bir şehir. Ama Bologna’dan gerçekten zevk almak için birkaç güne ihtiyacınız olacak.

//php print_r ($fields); ?>
Londra’da tarihte rol oynamış önemli kişilerin yaşadıkları ya da bir süre vakitlerini geçirdikleri evlere asılmış ve hâlâ asılmaya devam edilen, geçmişle şimdiyi birleştiren mavi plakalar bulunur. Londra ile kırmızı telefon kulübeleri, black cab’ler ve çift katlı otobüsler kadar özdeşleşmiş durumdalar.

//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat ve festival kelimeleri nedense pek çokları için uzlaşmaz bir niteliğe sahip. Edebiyatın zihinlerdeki ilk çağrışımından olsa gerek bu: inzivaya çekilip kendi içine dönmüş biri, kalabalığa karşı bir koruma kalkanı olarak kitabın açtığı dünyalara gömülmüş, hazdan ve şimdiden uzak, geçmişin bilgisinin ve geleceğin tahayyülünün peşinde...

//php print_r ($fields); ?>
Duvara Karşı, Yaşamın Kıyısında gibi filmleriyle tanıdığımız Almanya doğumlu yönetmen Fatih Akın son olarak Paramparça adlı filmiyle Altın Küreler'de Yabancı Dilde En İyi Film ödülüne layık görülmüş ve Cannes'da filmin başrol oyuncusu Diane Kruger'a En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandırmıştı.

//php print_r ($fields); ?>
Bir Nevi Dipnot adlı Youtube kanalının Türkçe altyazıyla paylaştığı videoda, 1957 yılında Albert Camus ile bir futbol müsabakası sırasında yapılan röportajdan kısacık bir parça izliyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Asteriks, Türkiye’de yayımlandığı hiçbir dönemde çoksatar olmadı ama hemen her zaman sevilen, hatırlanan, eğlenceli ve nitelikli bulunan, ismi dokuzuncu sanatla özdeşleşen bir çizgi roman sayılageldi. Benzerlerinin aksine çoğunlukla başarılı edisyonlarla, ortalamanın üzerinde tercümelerle sunuldu.
