Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Birine aşık olduğunuzu nasıl anlarsınız? Kalbiniz mi çarpar önce? Yoksa yüz kaslarınıza mesnetsiz bir gülümseme mi yerleşir? Ya da uyku mu tutmaz geceleri? Peki birine artık aşık olmadığınızı nasıl anlarsınız? Göz göze gelmekten kaçınmaya başladığınızda mı? Yatağınızın diğer yanını boş bulduğunuzda mı?

//php print_r ($fields); ?>
Bir öykü kitabını elinize aldınız, içinden prospektüs çıktı. Ne yaparsınız? Çoğumuz prospektüsü okuma zahmetine katlanmadan, alışageldiğimiz şekilde kitabımızı okuruz: Günde iki veya üç öykü, tercihen bol sıvı ile. Bazı meraklı okuyucular ise prospektüsü satır satır okur ve tüm endikasyonlardan haberdar olmak ister. Bazıları yalnızca bir aksilikle karşılaştığında prospektüsü açar.

//php print_r ($fields); ?>
19.yüzyılın sonlarında amatörce yazılan bir hikaye ile başlayan Sherlock Holmes efsanesi, polisiye edebiyatın –Dashiell Hammet, Raymond Chandler, Agatha Christie

//php print_r ($fields); ?>
Hollandalı Rönesans ressamı Pieter Bruegel; hayatı boyunca yer yer karanlık, düşündürücü ve etkileyici işleriyle öne çıkan, sanat tarihinde oldukça önemli yer edinmiş, usta diye addedilen bir isim. Çalışmaları arasında, zamanın ve mekânın ötesine geçen, günümüzde hâlâ adından söz ettiren birçok resim var ve bunlar edebiyattan sinemaya birçok eserin de esin kaynağı oldu.

//php print_r ($fields); ?>
Biz küçükken büyüklerimiz (babaanne, dede, büyük teyzeler kuşağı) pek öyle siyaseten doğru olma kaygısı gütmezdi. Dan dan konuşurlardı. Şimdi çocuk yetiştirme konusunda herkesin uyardığı mevzulara bodoslama dalarlardı. En sık sordukları soru nedense, “En çok kimi seviyorsun, anneni mi babanı mı,” olurdu. Yaşıtlarım için bu nasıl bir soruydu bilemiyorum ama bana çok saçma gelirdi.

//php print_r ($fields); ?>
Zamanında, biyolojide farklı türler arasındaki ilişkiler konusunun aklımda yer etmesi için en bilindik yöntemlerden birine başvurmuş ve bu ilişkileri çeşitli kelime oyunlarıyla ezberlemeye çalışmıştım.

//php print_r ($fields); ?>
Genç bir Kolombiyalı yazar, ilk romanını yazarken, Gabriel Garcia Marquez efsanesinin ağır yüküyle nasıl başa çıkar? Hele bir de kendi adı da Gabriel, Juan Gabriel Vasquez ise?

//php print_r ($fields); ?>
Osep Minasoğlu, İstanbul Samatya'da, 26 Şubat 1929'da doğmuş. Ermeni cemaatinden bakkaliye toptancısı babası hayattayken iyi sayılabilecek bir hayatları varmış. Minasoğlu, anaokulunu İtalyan Rahibe Okulu'nda bitirmiş. O sıralarda babasını kaybetmiş. Evin büyüğü olarak ağabeyi aileyi sahiplenmiş. Osep’e adeta babalık yapmış.

//php print_r ($fields); ?>
Türkiye'de hikaye deyince klişeleşmiş iyi yazar Anton Çehov olagelmiştir. Adı bilinmeyen onlarca yayınevi telif derdi çekmeksizin Çehov hikayelerini bir öyle bir böyle basar. Şehir Tiyatroları, Devlet Tiyatroları, hatta özel tiyatrolar her sezon Çehov uyarlamaları yapmaya doyamaz.

//php print_r ($fields); ?>
Tuna Kiremitçi'nin yeni kitabı Selanik'te Sonbahar'da iki anlatıcı, birbirlerinin çevresinde dönen, yaklaşan, uzaklaşan ve içiçe giren anlatılarıyla uzun süren bir dansın figürleriyle hareket ediyorlar. Önce kadın konuşuyor ve bunu babasının sesiyle yapıyor: "Adayı hatırlıyorsundur...
















