Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
“Bence bütün çocukları mezarda doğurup hemen gömmek lazım. Hiç yorulmamış olurlar.” Daha’daki bu cümleyi herhangi bir Hakan Günday kitabının içine koysanız da yerini rahatlıkla bulur. Dünya aynı dünya. Aynı, çünkü çekilir gibi değil bu hayat! Okuması, hazmetmesi bile zor. Bir yumruk boğazınıza iniyor, diğeri suratınıza, midenize çalışıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Akıl ve dürtü aynı kaynaktan doğar fakat bu kardeş oldukları manasına gelmez. Hatta akraba bile sayılmazlar çoğu kere. Akıl ve dürtü ancak birbirlerinden pek hazzetmeyen fakat gidecek başka yerleri de olmayan ev arkadaşları olabilirler ve beraber yaşamak zorunda oldukları evleri de tam olarak bizim kafatasımızdır.

//php print_r ($fields); ?>
- Hayatta ne yapayım? Neye inanayım? Kimi seviyorum?

//php print_r ($fields); ?>
Bu yıl içinde okuduğum romanlar arasında 'yeraltı' edebiyatı içinde değerlendirilebilecek olanlar diğerlerine kıyasla çok daha dikkat çekiciydi. Sadece bu yılla sınırlamayalım, son birkaç yıldır 'yeraltı' ürünlerinin düzeyi -gerek içerik gerek biçim açısından- çok doyurucu.

//php print_r ($fields); ?>
Antonio Negri, otonomist hareketin kuramcılarından. Daha çok Michael Hardt’la birlikte yazdıkları ‘İmparatorluk’la (devamla ‘Çokluk’ ve yakın zamanda Türkçede de yayımlanan ‘Ortak Zenginlik’) tanınıyor bizde.

//php print_r ($fields); ?>
Hep Kitap’ın “Atölye” serisiyle tanıştınız umarım.

//php print_r ($fields); ?>
İletişim Yayınları’nca basılan SanatHayat dizisi, editörü Ali Artun’un ‘Estetik Modernizmin Tasfiyesi’ni büyüteç altına aldığı Çağdaş Sanatın Örgütlenmesi isimli kitabıyla en sıcak yayınlarından birini kamuoyunun ilgisine sunuyor.

//php print_r ($fields); ?>
Son dönem Türkiye edebiyatında Ankara rüzgarı estiği bir gerçek. Barış Bıçakçı ve Emrah Serbes'in bayraktarlığını yaptığı genç kuşak Ankaralı yazarlar, okuyucu tarafından büyük ilgiyle karşılanıyor. 1980 ve sonrası doğan bu yazarlar, yalın, samimi ve güçlü anlatım tarzlarıyla, Türkiye edebiyatında sağlam bir damarı temsil eder hale geldiler.

//php print_r ($fields); ?>
90’ların ortalarında, internet denilen aygıt henüz ortalarda yokken, Halil Turhanlı’nın iki kitabı, alternatif müzik ve kültür meraklısı gençler olarak sığındığımız köşelerden biri olmuştu.

//php print_r ($fields); ?>
İki kişi arasında geçenler ne kadar mahrem kalmalı, ne kadar anlatılmalı? Nermin Bezmen’in Bizim Gizli Bahçemizden’ini (Doğan Kitap) okurken sık sık aklımıza gelen bir soru bu. Nermin Bezmen, geçtiğimiz yıl evliliklerinin 35. yılını kutlamaya hazırlanırken kaybettiği eşi Pamir Bezmen’le aşklarının başlamasını, birlikte olmalarını, evliliklerine kadar geçen zamanda yaşadıklarını anlatmış.
