Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Unutmayı konu edinen kitaplar çoğunlukla unutmaya ironik yaklaşan kitaplardır. Bellek kaybı ya da yanılması, karakterin hayatında yeni bir hikayenin filizlenmesine sebep olur. Hatıralar ne tamamen kaydedilir ne de geçmişe ayna tutabilir. Onlar geçmişin bir yorumunu bize sunan; filtrelenmiş, saptırılmış, kusura bulanmış, sil baştan inşa edilen yapılar gibidir.

//php print_r ($fields); ?>
Korkunç derecede cinsel ifadeler, ahlaksızlık, sefahate davet, müstehcenlik ve dine iftira... Bir kitap düşünün “bir dizi tecavüze neden olabilir, insanları cinsel saldırganlığa yönlendirebilir, aman dikkat” diye yasaklansın. Hem de sadece öyle bir iki ülke de değil. Hem de sadece Doğu’da ya da ne bileyim üçüncü dünya ülkelerinde değil.

//php print_r ($fields); ?>
Aysu Önen, Kararsız Okur'a "aşkla" devam ediyor. Kararsız Okur bu ay Sevgililer Günü için yolunuzu çiziyor.

//php print_r ($fields); ?>
Salona girdiğinizde sahnede sizi saçı sakalı birbirine karışmış, üstünde eski püskü kazak ve pantolon olan bir adam ve iki salıncak karşılıyor. Adam gülümsüyor, tanıdıklarına selam veriyor, sağa sola yürüyor, su içiyor. Salıncaklardaki hikmeti öğrenmek içinse biraz beklemeniz gerekiyor.

//php print_r ($fields); ?>
Bundan tam 30 yıl önce, 18 Şubat 1986'da ayrılmıştı aramızdan Tezer Özlü. Ama geride bıraktığı eserleriyle birlikte hep yanı başımızda. Tam da bugün için, İpekli Mendil öykü sözlüğünün yazarlarından Gülda Şahin, Özlü'nün eserlerinden yola çıkarak mini bir sözlük hazırladı. Bu vesileyle, Tezer Özlü'yü buradan bir kez daha anıyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Altın Kitaplar Yayınevi’nden gelen bilgilere göre, yakın bir zaman içerisinde Stephen King’in unutulmaz kitabı Korku Ağı yeniden raflarda olacak.

//php print_r ($fields); ?>
KomşudaPişen'in ikinci bölümünden merhabalar,
Edebiyat dergilerine gömülü ve dolu dolu geçen bir ayın sonunda yine gizli saklı hazinelerin ufak bir kaydını tuttuk.
Girizgaha hiç takılmadan başlayalım bir an önce o halde!

//php print_r ($fields); ?>
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000), Veciz Sözler (2002), Aramızdaki En Kısa Mesafe (2003), Bizim Büyük Çaresizliğimiz (2004), Baharda Yine Geliriz (2006), Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra (2008), Sinek Isırıklarının Müellifi (2011) ve Seyrek Yağmur (2016) kitaplarıyla geniş bir okuyucu kitlesine ulaşan ve sevile

//php print_r ($fields); ?>
Kütüphane dendi miydi akla ilk gelen duvarlarındaki raflar kitaplarla dolu uzun koridorlar, masalarda dikkatle kitabını okuyan ya da ders çalışan kişiler ve ortama hakim olan derin bir sessizliktir çoğu kere. Fakat bütün kütüphaneler öyle olmak zorunda da değil. Dünya üzerinde alışılmışın bir hayli dışına çıkan, oldukça ilginç kütüphaneler de var. İşte onlardan birkaçı:

//php print_r ($fields); ?>
Şu kafeye oturmuş, olup bitenlere bakıyorsun. Garsonun gelişine dikkat: garçon sözcüğü ‘hizmetçi, uşak, alt tabakadan’ anlamlarında kullanılırken, 1788 yılından itibaren, Devrim’in hemen öncesinde bildiğimiz anlamıyla ‘garson’ olarak kullanılmaya başlamış. Sözcüğün Fransızca kökeni garçun, aslında gayet süssüz biçimde, oğlan demek.
