Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Elm Sokağı'nda Kabus serisinin üçüncü filmi Rüya Savaşçıları'nda, televizyon yıldızı olmak isteyen Jennifer'ın bir gece Zsa Zsa Gabor'un katıldığı bir talk-show'u izlerken uyuyakalması, "ekrandan gelen kabus" konusunda ders kitaplarına girecek bir sahnedir.

//php print_r ($fields); ?>
Harry Potter kitaplarıyla büyüyenler J.K. Rowling’in kişisel tarihine de az çok aşinadır. Bekar bir anne olarak hayatını sürdürmeye çalışırken kafelerde kaleme aldığı Harry Potter uzun bir süre yayıncılar tarafından reddedilmiş, sonunda bir yayıncı büyücü bir oğlan çocuğunun hikayesine şans tanıyınca Rowling’in bir yazar olarak başarı hikayesi de başlamıştı. Bu başarıda J.K.

//php print_r ($fields); ?>
2 Temmuz 1993. Belleklere unutulmaz bir acı olarak kazındı o gün. Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri düzenleniyordu. Madımak Oteli bir anda radikal İslamcılar tarafından çevrelendi ve yakıldı. 33 yazar, ozan ve düşünür ile 2 otel çalışanı hayatını kaybetti. Aralarında şair Metin Altıok, yazar Asım Bezirci, ozan Nesimi Çimen de vardı.

//php print_r ($fields); ?>
Burada olduğumuza göre, kitaplar hepimiz için önemli. Peki ya kitap isimleri? Kitapların isimlerinin kitaplarla ilişkimizde ne kadar önemli bir rol oynadığını hiç düşündünüz mü? Düşünmediyseniz eğer, ilk fırsatta bir kitapçıya girin ve raflardaki kitapların isimlerine tek tek bakın. Bazı kitaplara sadece isimleri çekici gelmediği için yanaşmayacaksınız bile.

//php print_r ($fields); ?>
“Dil, mitolojik bir hastalıktır,” demiş Tolkien. Sıfatların, metaforların, benzetmelerin gücü masalların içindeki büyüler kadar etkilidir diye iddia etmiş. Ya da büyü, özenle seçilmiş bir sıfattan başka bir şey değildir. “Orman” bir sözcüktür. “Zümrüt” bir sözcüktür. “Zümrüt orman” büyülüdür. Dili kullanma insana yaratıcı-büyücü rolü bahşeder, masal böyle başlar. (“On Fairy-Stories”, 1939).

//php print_r ($fields); ?>
Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz Halit Ziya Uşaklıgil'i niçin okuyorsunuz?

//php print_r ($fields); ?>
Gelişen teknolojiyle birlikte daha evvel hayatımızın merkezinde duran birçok şey tarihe karışırken, pek çok alışkanlığımız da değişti. Bu değişimin etkisi kitaplara da yansıyınca –özellikle internetin doğuşuyla birlikte– e-kitaplar, hatta elektronik kütüphaneler önce birer hayal olarak kuruldu. 2009 yılının başlarında bu fikir artık Türkiye’ye de ulaşmış bir olasılıktı.

//php print_r ($fields); ?>
Tatil. Yerleşik hayatımızın, gündemimizin hırgüründen uzaklaştığımız, paranteze aldığımız zaman. Ekseriyetle yaza tekabül ediyor, ama alışılmış olanın dışında da yaratılmış olanları var. Okurlar için tatil fark etmiyor aslında, meraklarını hiç azaltmadan faaliyetlerine devam ediyorlar.

//php print_r ($fields); ?>
“Biliyor musun ben çok kitap okurum. Aşk, macera, tarih, yeni çıkan ne varsa...” En korktuğum güzel okur tipidir. Sonra da kitaplığın önüne gelir şu soruyu sorar bu güzel okur: “Bu kitapların hepsini okudun mu?”
