Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Televizyonda edebi dokunuşlar

Kont Dracula'nın şatosuna konuk olup başsız süvarinin karanlık ve korkutucu ormanında sessizliğe gömülmek, tekinsiz bir Amerikan kasabasında kayıplara karışıp Bolşevik İhtilali'nden sonra Rusya'dan Türkiye'ye doğru yola koyulmak... Her sezon edebiyattan beslenen TV dünyası bu sezon da kollarını sıvadı ve birbirinden güçlü eserleri televizyon için uyarladı.



Mağdur neden özür bekler, devlet niçin özür diler?

Türkiye'de özür dilemenin, politik ve insani manasına ilişkin analizlerden çok, konuyu kapatma çabasıyla ortaya atılan önyargılı yorumlar duyuyoruz. Bu algıyı değiştirmek üzere İstanbul Tophane'de yer alan Depo'da "Bir Daha Asla!



"Bence mükemmel kadın..."

Mükemmel kadın ya da erkek tasviri kişiden kişiye göre değişir elbet. Peki ya yazar erkekler "mükemmel kadın"larını nasıl anlatırlar? Bazen romanlarında, satır aralarında rastlarız onlara, bazen de söyleşilerinde bahsederler hayallerindeki kadından. Bakalım bu 10 yazar, o kadını nasıl anlatmışlar?

 

 

 

 



Niçin Okumalıyız? // Jane Austen

Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. Öyleyse soruyoruz:  Siz Jane Austen'ı niçin okuyorsunuz?

 

 



Ses anıtı: Ruhi Su

Nazlı babaannem onu dinlerken bir akrabasını yıllar sonra bulmuş gibi yaşarırdı. Boşuna değildi yaşarması, akrabalık duygusu da kadim bir şeydir, kabileden, aşiretten başlarsınız, sonra  dil olur, lehçe olur, sonunda da bir aksan olur ve oradan akraba olursunuz: ‘Keder Aksanı’ diyelim ya da ‘Kahır lehçesi’.



Heykelleri dikilen roman kahramanları

Sokakta yürürken ansızın yan taraftaki duvardan, evet duvarın içinden, birinin geçtiğini görmek sanırız aklın sınırlarını bir hayli zorlar ya da sakin bir parktta dolanırken karşınıza elinde piposuyla bir komiser çıksa sonraki birkaç adımı geri geri atmak düşüncesi daha doğru gelebilir o an.



12 Eylül; öncesi ve sonrası farklı bir dünya

Laf Evi, 1962 doğumlu Serdar Aysev'in ilk romanı, 1994 yılında bir şiir kitabı yayınlanmış.



Televizyon // Muhteşem bir müfredat; değil!

Karikatürlere tepki gösteren meslek odalarının normal sayıldığı bir eleştiri ikliminde, Osmanlı'nın en çok konuşulan dönemini konu etmenin büyük tartışmalara yol açacağı tahmin ediliyordu. Muhteşem Yüzyıl çeşitli badirelerle, muhafazakar kesimin eleştiri ve protestoları eşliğinde ikinci sezonu da popülerliğinden ciddi bir kayıp olmaksızın devirdi.

 

 

 



Sanatçının Bir Sahtekâr Olarak Portresi

Gerçek, dört unsur kadar hayatidir pratik yaşamda. (Nasıl da tutunuruz ona!) İnsan kendisi için işe yarayan bir gerçeklik versiyonundan (makul bir iş, makul bir evlilik, makul bir çocuk, makul ölçekte çekişmeler, dedikodular, hazlar, keşifler ve yarışlardan) memnun olmadıkça nevroz ataklarıyla boğuşur durur.



Yazarlar ve hayvan dostları

Bugün çoğumuzun yakından tanıdığı ve sevdiği birçok yazar aynı zamanda sıkı birer hayvanseverdi. Öyle ki kimi yazdıklarında onlara yer vermiş, kimi kaybolan kedisi için gazeteye ilan vermiş, kimi ise alışılmışın biraz dışına çıkan hayvanını üniversiteye bile götürmüştü. İşte yazarlar ve hayvan dostları:

 

1.    Charles Dickens ve kuzgunu Grip

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.