Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
1900’ler: Buhranla geçen yıllar

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Şehir yazılarının tarihi çok eskilere dayanır. Gezmek, görmek ve seyahatten geriye kalan izlenimlerini paylaşmak insanın doğasında olan bir özelliği gibi aslında. Gezmek, ruha şifa olduğu kadar kelimelere de bir canlılık katıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Sarsıcı ve ters yüz edici bir modernleşme tezgâhından geçen toplumlarda, gelenek en çok tartışılan kelimelerden biridir. Kimi, geleneği günü geçmiş, köhnemiş bir olgu diyerek elinin tersiyle iter; kimi de geleneği bir anakronizm tuzağına düşerek biçimsel bir oyuna dönüştürür. Bu köklerini unutan tarihsizlikten, bu biçimsel ve hamasî şiir akrobasilerinden geriye ne kalabilirse artık.

//php print_r ($fields); ?>
Genel tarih anlatılarına, eğer işin uzmanı veya ilgilisi değilsek, şüpheyle yaklaşmaz anlatıları olduğu gibi kabul ederiz. Bunda ilkokul sıralarından itibaren gördüğümüz tarih dersinin payı büyüktür. Derslerde devletler, savaşlar, antlaşmalar minvalinde öğretilen dünya ve ülke tarihi genel çerçevesiyle zihnimize yerleşir.

//php print_r ($fields); ?>
İlyada ve Odysseia destanlarının edebi olarak yeniden yorumlandığı Ben, Kirke ve Akhilleus’un Şarkısı’ndan sonra, zincirin üçüncü halkası da İthaki okurlarını bekliyor: Pat Barker’dan Kızların Suskunluğu / Silence of the Girls. Guardian’ın, “21.

//php print_r ($fields); ?>
Hayatımı değiştiren kitapları listeleyebilmem çok zor. Benim bugüne gelebilmemin arkasında çok çeşitli etkenler, unsurlar var çünkü. Bu sebeple “bu kitabı okudum, şöyle değiştim” demek diğerlerine haksızlık olur. Faulkner “bu kitapta ne anlatmak istedin?” diye soranlara çok kızarmış.

//php print_r ($fields); ?>
Birbirlerine düşman iki kişi gemiye binerler; üstelik aynı gemiye. Birbirlerinden olabildiğince uzakta durmak için, biri geminin pruvasına, diğeri de kıça geçer. Ve oldukları yerden kıpırdamazlar. Gemi ansızın bir fırtınaya yakalanıp batmaya başladığında, kıçta duran, gemicilerden birine geminin önce hangi taraftan batacağını sorar. “Pruvadan,” olur cevap. Adam rahatlar.

//php print_r ($fields); ?>
Memleket Hikâyeleri’nin unutulmaz yazarı Refik Halid Karay’ın, 1938-1965 yılları arasında dönemin en çok ses getiren gazete ve dergilerinde yayımlanan eserleri, Memleket Yazıları serisiyle yeniden hayat buldu.
