Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Ödüller. Yaptıklarımızın başkaları tarafından onaylanması. Yaptıklarımızın karşılığını almamız. (İngilizcede bir malın ya da hizmetin ederi anlamına gelen price ile ödül anlamına gelen prize ne kadar da yakınlar birbirine.) İçinde bulunduğumuz yolda, muhtemelen doğru istikamette ilerlediğimizi anladığımız anları işaretleyen ödüller.

//php print_r ($fields); ?>
Girişte, ellerinde manyetik cihazlar ile üst arama kabinlerinin ardında takım elbiseli bir koruma ordusu… Çepeçevre girişini sardıkları fuar merkezinin G8 zirvesine ev sahipliği yaptığını düşünebilirsiniz. Gerçeği, elinizdeki suyu ''Efendim içeriye dışarıdan su sokmak yasak.'' diyen görevliye bıraktıktan ve giriş ücretini ödedikten sonra öğrenebilirsiniz.

//php print_r ($fields); ?>
Kimi kitaplar daha yayınlanır yayınlanmaz sinema profesyonellerinin radarına giriyor ve henüz kitabın popülerlik dalgası sona ermeden bu kez film uyarlamasıyla karşılaşıyoruz. Öte yandan başlangıçta kıyıda köşede kalmış, fakat dramatik potansiyellerinin keşfedilmesiyle çok ünlü filmlere dönüşmüş kitaplar da var.

//php print_r ($fields); ?>
Bazı kadınlar vardır ilk başta varlığını çok hissedemezsiniz, coşkulu ya da farklı değillerdir. Sanki hep oradadırlar, olmaları gereken yerde. Fakat bir şekilde dikkat kesilirseniz o durağanlığının içinde bambaşka denizlerin var olduğunu görürsünüz. Doğru yerde susar doğru yerde konuşurlar. En çok da dinlerler.

//php print_r ($fields); ?>
Korkutucu hikayeler okumanın en güzel yanı gözlerimizin önünde cereyan eden bu dehşet verici olayların kurgudan ibaret olduğunu ve bizim içinde yaşadığımız dünyaya sirayet edemeyeceğini bilmektir. Peki bu konfor alanı içine kurulup rahatça okuduğumuz hikayelerin bazılarının gerçek olaylara dayandığını söylesek? İşte ardında gerçek olaylar yatan ürkütücü hikayeler:

//php print_r ($fields); ?>
Her kavramın, kolayca tüketildiği bir dünyada yaşıyoruz. Öyle ki, “Her kavramın, kolayca tüketildiği bir dünyada yaşıyoruz” cümlesinin bile anlamının ne kadar tüketildiğini fark ediyorum yazarken... Nasıl da klişe geliyor kulağa!

//php print_r ($fields); ?>
Queen of the Damned filminin soundtrack’lerinden Lestat Violin eşlik edebilir bu yazıya…

//php print_r ($fields); ?>
Önce kitabını mı okumalı, yoksa filmini mi izlemeli? Cevaplaması kolay bir soru değil... "Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi"nin bir başka versiyonu olarak nitelendirebiliriz. Önce filmi izlemeli diyenlerin de, önce kitabını okumalı diyenlerin de haklı nedenleri olacaktır hiç kuşkusuz.

//php print_r ($fields); ?>
Orta mektebe gidiyordum. Kara kuru bir köylü uşağıydım. Sınıfa girerken burnumu çekerdim. Utanırdım kara kuruluğumdan. Okul yolunda Nefarettin abiyi görürdüm. Köylümüz, uzaktan akrabamızdı. Karateciydi. Burası çok önemli işte! Anadolu’nun tüm taşra vilayetlerinde, eğer bir akrabanız karateciyse siz de onun yaptığı hareketleri yapabiliyormuşsunuz hissi olurdu. Türkiye şampiyonasına katılmıştı.

//php print_r ($fields); ?>
İnsan karakter özellikleriyle tanınır daha çok. İnsanın kelimeleri, yürüyüşü, dinleyişi, konuşması hepsi birlik olup karakter denilen hususiyetler toplamını oluşturur. Dil de bir karakter taşır sonuçta. Her dilin ayrı bir karakteri vardır. Çünkü dil, konuşulan ağızlarda, susulan gönüllerde bir kimliğe, bir aidiyet bilincine dönüşür daha çok.
