Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Türk edebiyatında alçak kahramanlar, şeytani karakterler var mı? Türk edebiyatının da karanlık sayfaları, bir yeraltı ve gerçek kötüleri vardır elbet ama ne kadar özgündürler, ne kadar inandırıcıdırlar? Bizim niçim bir Moriarty’miz, bir Patrick Bateman’imiz, bir Kayıp Cennet’teki Şeytan’ımız yok?

//php print_r ($fields); ?>
Yeni yılın gelmesiyle birlikte, kelebek de hayatıyla ilgili yeni bir karar aldı. O da, aynı büyük yazarlar gibi, bir süreliğine ruhu kendisine hitap eden bir otelde yaşayacakmış.

//php print_r ($fields); ?>
Orta mektebe gidiyordum. Kara kuru bir köylü uşağıydım. Sınıfa girerken burnumu çekerdim. Utanırdım kara kuruluğumdan. Okul yolunda Nefarettin abiyi görürdüm. Köylümüz, uzaktan akrabamızdı. Karateciydi. Burası çok önemli işte! Anadolu’nun tüm taşra vilayetlerinde, eğer bir akrabanız karateciyse siz de onun yaptığı hareketleri yapabiliyormuşsunuz hissi olurdu. Türkiye şampiyonasına katılmıştı.

//php print_r ($fields); ?>
Bu yıl 200. doğum yıldönümü dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanan Charles Dickens’ın Oliver Twist, Lewis Carrol’in Alice Harikalar Diyarında'sı, Mark Twain’in Tom Sawyer adlı kitabı sadece çocukları hedefliyor diyebilir miyiz?

//php print_r ($fields); ?>
Ece Ayhan, o çok bildik “Yort Savul” şiirinde, “en geniş zamanlı tarihi yazmak” için tarih atlaslarını istiyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Elinde tuttuğun derginin kapak konusu, hem kadın hem de yazar olmak. Ne ki yazar Nihan Kaya bu çalışmada, yalnızca geçen yüzyıllarda kadın yazar olmanın ne demek olduğunu anlatıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Bent Objects adlı bloğunda, gündelik yaşantımızda sık sık karşımıza çıkan objelere bir tel yardımıyla kişilik veren ve daha sonra bu objeleri, bir hikaye doğrultusunda fotoğraflayan Terry Border, kitapları da bu gözle değerlendirdi.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Başkaldırı, tükenmek bilmeyen bir yenilik arayışı, tüketim karşıtlığı, sınırsız cinsel haz ve uyuşturucu... Beat Kuşağı sadece geçen yüzyılın 10-20 yıllık dönemine damgasını vuran çılgın bir gençlik akımı değil, bugün hâlâ etkilerini hissedebileceğimiz, bugün hâlâ aradığımız ve özlediğimiz bir ruh hali.

//php print_r ($fields); ?>
Kral, eşi ve üç kızı bir adada yaşamaktadır: İlk bakışta Shakespeare’in Kral Lear ve Fırtına’sını birleştiren tuhaf bir senaryo gibi duruyor. Kral, yani baba, tehlikeli dış dünyayla ilişkilenebilen, adada ihtiyaç duydukları araç gereçleri almak için dışarıya çıkabilen tek kişidir. Kızların adada yaşayanlar dışında birileriyle iletişimiyse mümkün değildir.
