Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Merhaba Darren, üniversiteye gitmek ister miydin? Daha iyisini yapmak ister miydin? Seksi olmak
ister miydin..?
"Seksi", 16 yasindaki Darren Flynn’in hikâyesi. Çok yakışıklı, çok seksi, tüm kızların gözü onun üzerinde.
Yüzme takımında ve arkadaşlarıyla arası çok iyi. Notları çok parlak değil, ama derslere çalışmasına o
kadar da gerek yok.

//php print_r ($fields); ?>
Chuck Palahniuk’un, olayları olduğundan daha da “pisleştirmesini” seviyorum; çoğu zaman midemi bulandırmasını da... Hele o mide bir kere çalkalanmaya başladıktan sonraki ha kustum ha kusacağım hissine ne demeli... Ortaya çıkarttıklarınınsa çiğnemeden ve hatta ne yediğimizi bile görmeden yuttuğumuz şeyler olduğunu düşünürüm. Sonuç: Yüzleşmek.

//php print_r ($fields); ?>
“Namlunun ucundan, filmlerdeki gibi bir ateş çıktı mı bilmiyorum; çünkü uzaklardaki geçit vermez dağların ardından yükselmekte olan güneşin doğaya bin bir can katan o pırıl pırıl ışıkları, hain gecenin karanlık hükmünün bittiği şu saatlerdeki alacakaranlıkla iç içe geçmişti. Ancak işini bilen bir usta katil böylesine incelikli yollayabilirdi bu kurşunları.

//php print_r ($fields); ?>
2010 yılına girerken, 1950 kuşağı öykücüleri diye anılan bir grup yazarın eserleri, farklı yayınevleri tarafından özel baskılarıyla yayımlandı.

//php print_r ($fields); ?>
Denizde Timsahlar Var’da Fabio Geda, Enayetullah Akbar’ın hikayesini anlatıyor. Enayet’in Afganistan’dan yola çıkıp Pakistan, İran, Yunanistan ve Türkiye’yi katederek İtalya’da nihayetlendirdiği kaçak yolculuğun; çocuk bir mültecinin gerçek ve çarpıcı hikayesi...

//php print_r ($fields); ?>
Richard Matheson’ın Ben, Efsane! romanı birçok açıdan tarihe geçmişti. Bu özelliklerinden biri, yazarın vampir edebiyatına getirdiği bilimkurgusal yöndü. Ben, Efsane!’den sonra benzeri çok vampir romanıyla da karşılaşmadık; daha çok, vampir romansı diyebileceğimiz anlatılar doldurdu bu edebiyat türünü.

//php print_r ($fields); ?>
Görememek, gözlerini kapatmak yahut bir engel olarak körlüğün yanına, görme eylemini hiç tadamamanın sonucu bu duyunun bir/birkaç nesil sonra tamamen yitirilişini de eklemek gerekebilir ileriki zamanlarda. Görmek doğal ve istemsiz olduğu kadar bir arzu, bir merak, bir ilgi eylemidir çünkü.

//php print_r ($fields); ?>
Ana rahmine düştüğümüz ilk andan itibaren, beraberinde yeryüzüne verdiğimiz ilk nefesle birlikte, ailemizden birtakım genetik mirasları da devralıyoruz. Bazı fiziksel özelliklerimizi, bazı ruhsal temellerimizi, bazı hastalıklarımızı hatta bazı düşlerimizi, düşlemlerimizi bile... Peki ya travmaları da devralıyor muyuz?

//php print_r ($fields); ?>
Kurt Vonnegut, 1960'ları etkisi altında bırakan özgürlük hareketinin, yazar kontenjanından bir temsilcisi. Kitabı yasaklanan her yazar gibi, o da kısa sürede bir yeraltı kahramanına dönüştü.














