Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Roland Barthes, fotoğraf üzerine düşüncelerine yer verdiği Camera Lucida isimli kitabında –fotoğraf sanatının en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilen– André Kertész ile ilgili şöyle bir anekdot aktarır: “Life’ın editörleri 1937’de ABD’ye gelen Kertész’in fotoğraflarını geri çevirmişler, neden olarak da bunların ‘çok fazla konuştuğunu’ söylemişlerdi; bu fotoğraflar bizim

//php print_r ($fields); ?>
Sovyetler Birliği'nin 4 Ekim 1957 günü Dünya yörüngesine oturtmayı başardığı ilk yapay uydu Sputnik I ile insanoğlu, uzayla imtihanında da ilk somut adımı atmış oluyordu. Bunu peş peşe yeni girişimler izledi. 1959'da Sovyet yapımı bir uzay aracı ilk kez Ay'ın yüzeyine indi; 12 Nisan 1961 günü de kozmonot Yuri Gagarin, Vostok I ile Dünya yörüngesindeki turunu tamamladı.

//php print_r ($fields); ?>
Murathan Mungan’ın 2014’te yayımlanan İskambil Destesi kitabında, aslında, daha önceki tarihlerde çıkan kitapları Son Istanbul, Kaf Dağının Önü, Üç Aynalı Kırk Oda ve Yedi Kapılı Kırk Oda’daki uzun öykülerin arasından seçilmiş parçalar yer alıyordu.

//php print_r ($fields); ?>
A.: “Farz edin ki, taş binaya giden sokakta bir kahve, kahvenin önünde de yaz-kış bir adam var. (Binanın içinde dev bir avlu, avluyu çevreleyen merdivenlerde insan boyunu aşan tel örgüler… Kimse kendini aşağı atmasın diye. Çünkü insan hayatı, taşlarda parçalanmayacak kadar değerli son bir-iki yüzyıldır. Dışındaysa döne döne beşinci kata dek yükselen bir yangın merdiveni.

//php print_r ($fields); ?>
19. yüzyılda, İngiltere’de, görgü kurallarının sınıflararası hiyerarşiyi taşımasından bir roman türü doğar. Jane Austen “novel of manners” türünün en yetkin yazarıdır. Aslında amacı, endüstrileşme, kentleşme, aristokrasinin kapitale gücünü kaptırması ile sınıflar arası çizgilerin değiştiği yaşadığı döneme bir uyum, bir düzen sunmaktı.

//php print_r ($fields); ?>
Dünya yepyeni bir hadiseyle meşgul birkaç aydır; kapının dışında durmak bilmeyen bir akıştan, pencerelere çekildik. O açıklıktaki cereyandan çarpıldıkça çarpılıyoruz şimdilerde. Yerküre nüfusu ilk defa aynı anda virütik bir meselenin her aşamasına hâkim, mutasyonunu dört gözle bekliyor. Cânım bağışıklığımız bizi yarı yolda bırakmasın diye organlarımızı şımarttıkça şımartıyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
İnsanlık dünya var olduğundan beri türlü felaketlerle karşı karşıya. Bazı topraklar, coğrafya kaderdir sözünü doğrularcasına yüzyıllardır tekrarlayan doğa olaylarının acısını çekiyor. Depremler, heyelanlar, kasırgalar bu toprakların kimliği haline gelmiş. İnsanlar yaşamlarını coğrafi olaylar doğrultusunda düzenlemek zorunda kalıyor.

//php print_r ($fields); ?>
"Bu 'kralların oyunu' denilen oyunun esrarlı çekiciliği konusunda bilgi sahibiydim; satranç, insanoğlunun icat ettiği öteki bütün oyunlar arasında kendini bağımsızca rastlantının her türlü tiranlığının dışında tutan ve zafer taçlarını yalnızca tine ya da daha doğru bir deyişle, tinsel yeteneğin belli bir türüne sunan tek oyundu.

//php print_r ($fields); ?>
Her geçen gün yeni kitapların yayımlandığı dilimizdeki eserlerin ötesine geçip başka dillerde hangi kitapların yazıldığını merak etmeye başladığımızda ve üstelik yayınevlerinin ya da çevirmenlerin üretim temposuna veya tercihlerine kendimizi teslim etmekten sıkıldığımızda, başka türlü bir arayışa başlarız: Dünyada neler yazılıyor, neler okunuyor?
