Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

En çok okunanlar  


Ortaçağ'ın Ruhunu Anlamak

Fransa’nın Paris kentinde 1396 yılının ekim ayında kiliselerin çanları kent sakinlerini uzun sürecek bir yasa davet için hiç durmamacasına çalıyordu. Kral VI. Charles dâhil herkes şiddetli bir mateme tutulmuş; Valois Hanedanı’nın amansız düşmanları bile ‘Son şansımızı yitirdik… Şimdi neler olacak?’ diye titrek mum alevlerinin eşliğinde sabahlara dek düşünüyordu.


Tokyo Labirentlerinde Sayısız Kayboluşlar

Savaşlar ve felaketler insanlık için büyük yıkımlar getirir. Acı, gözyaşı, sürgünler ve kayıplar bireysel ve toplumsal ölçekte kapanmayan yaralar açar. Yaşamdaki bu nedenli derin acılar, edebi alanda aynı derecede nitelikli eserler doğmasını sağlar.


Çok Üzülme Olur Mu?

Atlardan birinin üstüne, denklerin arasına yerleştirmişler beni. Yorgan, kepenek ve kap kacağın içine. Yassı taşlarda yankılanan nal, toynak seslerini, göç kalabalığının birbirine karışmış hengâmesini dinleyerek yol alıyoruz. Şenlik şamata olması gereken yayla yolculuğu cenaze alayını andırıyor.


Namárië* Christopher

İnsanın binlerce yıllık yeryüzü tecrübesinin en önemli bakiyesi hiç kuşkusuz hikâyesidir. Mağara duvarlarında, kamp ateşlerinin etrafında, kitap sayfalarında ya da sinema salonlarında aradığımız, anlattığımız hikâyeler belki de ölüme karşı verdiğimiz mütevazı ancak epik bir direnişten ötesi değil. Çünkü anlatıcıları nesilden nesile post değiştirse de hikâye anlatılmaya devam eder.


İnsanın Var Olma Çabasını Anlatan Yazar: Platonov

Andrey Platonov (1899-1951), iki önemli romanı Çevenkur ve Çukur yanında, güçlü atmosfer, derinlikli karakterler ve çarpıcı temalarıyla kısa öykünün de başyapıtlarını kaleme aldı. John Berger’in “günümüzde dünyanın muhtaç olduğu hikâyecilerin öncüsü” dediği Platonov; insanın yaşanan acılar karşısında var olma mücadelesini, sevgi, dostluk, mutluluk arayışını hikâye eder.


Ölümünden Sonra Yazmaya Başlayan Guru

Chapman ve Maclain Way kardeşlerin yönettiği Wild Wild Country altı bölümlük belgesel dizi, Hintli guru Bhagwan Shree Rajneesh tarafından 1980’lerde kurulan Rajneeshpuram şehrinin hikâyesini anlatıyor.


Unutulan Ve Hatırlanan: Maskeli Balo Ve Diğer Öyküler

Son yıllarda, sürekli dile gelen bir soru var edebiyat çevrelerinde: Öykü yükseliyor mu? Şiirin ulaşılmaz yeri ve romanın tükenmeyen gücünün yanında öykü türü hep bir muammanın kucağında dolaşıyor hâlbuki. Düne, bugüne, hatta yarına baktığımızda öykünün, özellikle Türk edebiyatında, hep arada kalmış bir konumda olduğunu görüyoruz.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.