Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Biz, adına insanoğlu/kızı denilen varlıkların dünyası kesinliklerden oluşmadığından olsa gerek, bizim için belirsizlikler çok tedirgin edicidir. Hayatımızın herhangi bir parçasında oluşabilecek ufacık bir belirsizlik dahi bizi telaşlandırmaya ve endişeye sevk etmeye yetecektir.

//php print_r ($fields); ?>
Roman ve yazılarında ele aldığı pek çok ciddi konunun, üst kurmaca metinlerin ve kimi ahlaki sorgulamaları içeren ağır sayılabilecek anlatımlarının yanında, Tom Robbins’in en önemli özelliği eğlenceli bir yazar olması.

//php print_r ($fields); ?>
Ömer Oyal 2006 ve 2007 yıllarında çıkarttığı ilk iki romanı Sürgün Ruhun Rüya Defteri ve Gecelerin En Güzeli’nden beş yıl sonra yayımlanan üçüncü romanı Önceki Çağın Akşamüstü’nde yine benzer temalar, yani tarih, inanç ve siyasal angajman üstüne düşünüyo

//php print_r ($fields); ?>
Metro istasyonundasınız. İşten çıktınız, yorgunsunuz. Çantanızda Sait Faik, Leylâ Erbil, Oğuz Atay ya da James Joyce, Kafka, Dostoyevski… Bir şair belki de, sözgelimi Sylvia Plath sizi bekliyor. Yazarınızla baş başa geçireceğiniz dingin saatleri hayal ederek katlanıyorsunuz yolculuğa.

//php print_r ($fields); ?>
Aralık ayında bir akşam, uyku bir türlü gelip de beni ertesi güne taşımaya yanaşmazken, salondaki kütüphanede bir kitap buldum. Bir zamanlar mavi olduğunu düşündüğüm kapağı, basılmasının üzerinden geçen yetmiş yılda solgunlaşmıştı; tepesi yosunlarla kaplanmışa benziyordu, yeşil rengin değişik bir tonunu almış, üzerindeki lekelerle garip bir deri hastalığından muzdarip gibi görünüyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Okur olarak bir kitapla nasıl bağ kurduğumuz önemli. Hikayenin –ne kadar gerçekdışı olursa olsun- gündelik hayatımızla ne kadar benzeştiğinin muhakkak büyük bir etkisi var bunda. Kendimizi karakterin yerine ne kadar koyabiliyorsak, hikaye bizim için o kadar daha akıcı, anlaşılır, hüzünlü, komik, dehşet verici veya gerçek oluyor. Hayatımızı etkileyen romanların en büyük özelliği de bu değil mi?

//php print_r ($fields); ?>
Atay’ın yüzlerce ciltlik hayat bilgisi ansiklopedisini bir kenara kaldırabilirsiniz. Müjdeyi verelim; nihayet, gündelik hayatın, eşyanın ve insanın o tuhaf, ele gelmez ve sürekli çoğalan bilgisi dev bir kitapta toplanmak yerine, muhtasar bir sözlükte toplandı. Hem de, hep hayal ettiğiniz gibi, resimli bir sözlük bu.

//php print_r ($fields); ?>
Öykü ile roman sıklıkla yan yana konulup karşılaştırılan iki tür. Biri diğerinin başka bir versiyonu, daha gelişmiş bir türü, daha zoru, daha kolayı, daha alengirlisi, daha uzunu veyahut kısası gibi türlü sıfatlarla uzayıp gidiyor konu. Öykü yazmaya yeltenmiş biri olarak benim de sıklıkla karşılaştığım ve her öykü yazarının da karşılaştığına emin olduğum bir kıyas: Neden öykü?

//php print_r ($fields); ?>
Franz Kafka’nın yazdıkları, büyük yazarlardan bekleneceği gibi güncelliğini korumaz. Güncelliğini acımasızca artırır. İçinde yaşadığımız gezegen, gün geçtikçe Kafka’ya kaygı veren o tuhaf yere benzemektedir çünkü. Kafka’nın korktuğu, başımıza gelmiştir.

//php print_r ($fields); ?>
Güncel edebiyat seyirlik bir rekabet, kitaplar artık proje, yazarlar oyuncu. David Whitehouse, Yatak romanını tanıtmak için, Londra’da, sokak ortasında, bir kitapçının önüne kurulu yatağa girmiş okuruna el sallıyor. Asıl zor olan okurun yatağına girebilmek. Acaba okur yeni bir yazarı ilk romanıyla yatağına kabul edecek mi?
