Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Gerçeklik adına tutunduğumuz, ayağımızı basıp “hah, tamam” hissettiğimiz ne varsa son sürat içinin boşaldığı, “katı olan her şeyin buharlaştığı, kutsal olan her şeyin dünyevileştiği bir çağda,” insan olmak çile.

//php print_r ($fields); ?>
Okur olarak bir kitapla nasıl bağ kurduğumuz önemli. Hikayenin –ne kadar gerçekdışı olursa olsun- gündelik hayatımızla ne kadar benzeştiğinin muhakkak büyük bir etkisi var bunda. Kendimizi karakterin yerine ne kadar koyabiliyorsak, hikaye bizim için o kadar daha akıcı, anlaşılır, hüzünlü, komik, dehşet verici veya gerçek oluyor. Hayatımızı etkileyen romanların en büyük özelliği de bu değil mi?

//php print_r ($fields); ?>
19. yüzyılın sonlarına doğru edebi bir tür olarak şekillenen “western,” haydutları, kovboyları, kanun adamlarını veya kanun kaçaklarını başrollere taşıdığı öykülerde, beyaz adamın vahşi doğayı ve o toprakların yerlilerini nasıl alt ettiğini, beyaz adamın beyaz adama karşı mücadelesinde ise ilkeli ve onurlu olanın nasıl galip geldiğini anlatıyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Atay’ın yüzlerce ciltlik hayat bilgisi ansiklopedisini bir kenara kaldırabilirsiniz. Müjdeyi verelim; nihayet, gündelik hayatın, eşyanın ve insanın o tuhaf, ele gelmez ve sürekli çoğalan bilgisi dev bir kitapta toplanmak yerine, muhtasar bir sözlükte toplandı. Hem de, hep hayal ettiğiniz gibi, resimli bir sözlük bu.

//php print_r ($fields); ?>
İnsan beyninin biyolojik yapısını inceleyen bilim dalıyla (neurosience[1]) insanın psikolojisini inceleyen Psikanaliz arasında bir diyalog kurmaya kalkmak yakın zaman kadar son derecede zor, hatta boşuna bir çaba olarak görülüyormuş. Özgürlüğün Biyolojisi kitabının yazarlarının bir arkadaşı, bu çabayı “bir balinayla kutup ayısını çiftleştirmeye” benzetmiş.

//php print_r ($fields); ?>
Güncel edebiyat seyirlik bir rekabet, kitaplar artık proje, yazarlar oyuncu. David Whitehouse, Yatak romanını tanıtmak için, Londra’da, sokak ortasında, bir kitapçının önüne kurulu yatağa girmiş okuruna el sallıyor. Asıl zor olan okurun yatağına girebilmek. Acaba okur yeni bir yazarı ilk romanıyla yatağına kabul edecek mi?

//php print_r ($fields); ?>
Ömer Oyal 2006 ve 2007 yıllarında çıkarttığı ilk iki romanı Sürgün Ruhun Rüya Defteri ve Gecelerin En Güzeli’nden beş yıl sonra yayımlanan üçüncü romanı Önceki Çağın Akşamüstü’nde yine benzer temalar, yani tarih, inanç ve siyasal angajman üstüne düşünüyo

//php print_r ($fields); ?>
Var olmayan bir cennette doğup, yaşayıp, ölebilir mi ya da öldürülebilir mi insan? Mümkün, bunların hepsi mümkün. Eğer Türkiye'nin doğusundaysanız, yok sayılmış ve zamanla unutulmuşsanız, sizin için sadece askerler ve devlet adamları tüm planları yapmışsa, sizin topraklarınız insanların yaşamayı değil, hep göçmeyi hayal ettiği yer olmuşsa...

//php print_r ($fields); ?>
William Blake (1757-1827) yaşamı boyunca eserleri anlaşılamamış, öldükten sonra uzun bir süre unutulmuş, kıymeti ancak 20. yüzyılda bilinmiş, dünya sanat tarihinin en ilginç ve önemli isimlerinden. Türkçede özellikle Tozan Alkan ve Selahattin Özpalabıyıklar'ın çevirileri değişik yayınevlerince yayımlanmıştı.
