Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Jane Austen'dan pullar ve öğütler

Gurur ve Önyargı romanının 200. yılı kutlamaları sürerken, Jane Austen'ın 6 romanını kapsayan pullar da satışa çıktı.



Gölgede Kalanlar // Yergi öyle bir aynadır ki...

“Yumuşacık, kısa çimenlerin üzerine uzandım ve hayatımda bu kadar deliksiz bir uyku uyuduğumu anımsamıyorum. Dokuz saatten fazla uyumuş olmalıyım ki, uyandığım zaman gün doğmuştu. Davranıp kalkmak istedim; kımıldayamadım bile. Sırtüstü yatmıştım, kollarımın, bacaklarımın, her iki yandan yere sıkıca bağlanmış olduklarını anladım; uzun ve gür saçlarım da aynı surette bağlıydı.



Ölüler Kapısı'ndan Girmek

Nekro Porta/Ölüler Kapısı bir ilk roman olmasına rağmen sağlam kurgusu ve bütünlüğüyle dikkat çekmektedir. Bütün karakter ve olaylar, tek bir olayın çevresine toplanmakta, birbirinin neden veya sonucu olmaktadır. Bu yönüyle Nekro Porta bir ilk roman için ilk ve en zor sınavdan başarıyla geçmektedir. İlk romanlar için diğer bir handikap, romanda kullanılan dil ve üsluptur.



Niçin Okumalıyız? // Bilge Karasu

Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz Bilge Karasu'yu niçin okuyorsunuz?



Karne: Salı, Aşka Veda, Şamanlar Diyarı

Üç kitabı baskısı, kapağı ve iç sayfaları yönünden değerlendirdiğimiz Karne'nin baskı kritikleri Libris Lipum, tasarım kritikleri Bila Perve tarafından yapılmıştır.

 

 

 

Salı, Cihat Taşçıoğlu, April Yayıncılık




Baskı



Gerçeklerden uyarlanmamıştır

Herkes hikayesini anlatmak istiyor. “İşte benim hikayem’’, “Hikaye sensin” sloganlarıyla ilham dağıtma, bir şeyleri pazarlama, başarı, kariyer, mutluluk satma çağındayız. Büyük, olağanüstü hayat hikayelerine gerek kalmadı artık. Kişisel ve spiritüel gelişim fikir ve ürünlerinin artışının/yayılmasının da etkisiyle her türlü hikaye birer ihtiyaç objesine dönüşmeye başladı.



İstanbul sokaklarında bir futbol öyküsü

Her dört yılda bir futbolseverleri Dünya Kupası heyecanı sarar. İşte bu yıl da o vakit geldi çattı; dünyanın gözü kulağı Brezilya’daki maçlarda olacak. Heyecanla beklenen maçlar öncesinde, Brezilya sokaklarında, “Bizim futbol kupasına değil, eğitim ve sosyal haklara ihtiyacımız var,” yazılı pankartlarla dolaşan göstericiler de gördük. Haksız değiller.



Kararsız Okur: Kan damlıyor sayfalardan

Vampir edebiyatı, ya da edebiyatta vampir teması o kadar bereketli ki neredeyse alt grubu olduğu Gotik edebiyattan bile büyük bir külliyatla karşı karşıyayız. Vampir, kötücülükle pişmanlık, günahkarlıkla nefsi terbiye etme, akıl çelmekle avlamak arasında gidip gelen cıva ruhlu son derece çekici ve soylu bir karakter. Kurban ile canavar ruhunda hep kavga ediyor.



Kararsız Okur: Mecralararası maceralar

Yeni bir fenomen ile tanışın: transmedya hikayecilik. İçinde hikaye sözcüğü geçtiğine bakmayın, edebiyat bu olgunun yüzde yüz sahibi değil. Edebiyat, hikayenin gücünü aklınıza gelebilecek her türlü pazarlama ve iletişim platformuna transfer ediyor.



Kurt Vonnegut'un çizimleri bu kitapta!

Önümüzdeki günlerde The Monacelli Press tarafından yayınlanacak Kurt Vonnegut Drawings adlı kitap, Mezbaha No: 5, Şampiyonların Kahvaltısı gibi kitaplarıyla ünlenen Kurt Vonnegut'un sadece bir yazar olmadığını, çizimleri de bulunduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.