Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Arşivi

En çok okunanlar  


Geçmişiyle karşılaşan adam

Giovanni Papini (1881-1956), İtalyan edebiyatının melankolik yaklaşımlarıyla bilinen ve siyasi anlayışı tartışmalı yazarlarından biri. Öykülerinde çağ, ölüm, kişilik temalarını odak alarak insan doğasına, yaşadığı döneme ilişkin yorumlar yapıp gelecekler öngörür. Papini, “gerçek hayat” sorunu etrafında kahramanlarıyla birlikte bir yolculuğa çıkar ve çağa ağır eleştiriler getirir.


Köye giden otobüs

Şişli’de bir yazıhane vardı. Caminin yan sokağında. Yakın zamana kadar köye giden otobüse oradan binerdik. Artık Topkapı otogarından biniyoruz. Yetmişlerin sonu. Hep sabah otobüsüne bilet alınıyor. Babam aydınlıkta yolculuk etmeyi seviyor olmalıydı.

 


Peyami Safa Sempozyumu Aynalı Geçit’te

Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Peyami Safa için bir sempozyum düzenleniyor.


“İstanbul’un Edebiyat Coğrafyası” Beyoğlu’ndan başladı

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Tanpınar Araştırmaları Merkezi’nin “İstanbul’un Edebiyat Coğrafyası” projesi kapsamında, yazar Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” romanını yazdığı Beyoğlu’ndaki evine bilgilendirme tabelası asıldı.


Kasiyer’in Z Raporu

Uzun bir tren yolculuğunun ardından Weimar’a ulaştığımda sadece yirmi bir yaşımdaydım. Genç yaşımda yapmak istediğim, Goethe’nin hayatının bir kısmını geçirdiği şehre gitmek ve kendime belki bir parça “ışık” bulmaktı. Tam olarak ne aradığımı bilmez halde şehre indiğimde 21 yıl önceydi ve internet yaygın değildi. İstasyon görevlisine en yakın gençlik evinin nerede olduğunu sordum.


Ercan Kesal: ''Edebiyat, Dünyaya Tahammül Gücü Verir''

İnsan yaşadığı yere benzer, doğru ama sanki eksik, yaşadığı yeri de kendine benzetir. İki taraflı bir ilişki. Değişirken, bir şeylere benzerken, siz de bir şeyleri değiştirip dönüştürüyorsunuz. Avanos’ta doğdum ve büyüdüm. Bozkır ve kasaba çocuğuyum. Memleketim gibi sessiz, hüzünlü ve içli geçti çocukluğum. Beklenmedik coşkular ve sebepsiz bir neşe de oldu elbette.


“Şehrin insanı, şehrin İnsanı, şehrin kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin”

Bugün “lüzumsuz”, “aylak” ya da Benjamin’in tabiriyle “flaneur” (boşta gezen, dolaşan) diye tarif ettiğimiz adam, bizzat şehrin insanıdır aslında. Bir şeyi “yapmamayı” tercih eder bu adam. Modernlikle yaralanmıştır ama yarasının neresinde olduğunu göstermekten acizdir. Çalışmayı da iş düzenini de reddeder. Uzun bir baygınlık hali yaşamaktadır. Her ilgisi gelgeçtir. Tutunamaz bir türlü.


Oxford’a göre 2019’un kelimesi “İklim Acil Durumu”

Oxford Sözlüğü, uzun bir süredir geleneksel olarak her yıl bir kelime belirliyor ve bunu da Yılın Kelimesi olarak duyuruyor. Bu kelimeler, genel olarak o yılın önemli olayları üzerinden farkındalık yaratmak amacıyla seçiliyor. 2019 yılı için de belirledikleri kelime “climate emergency” oldu. Kelimenin Türkçe karşılığı “iklim acil durumu” anlamına geliyor.


Troya ‘Avrupa Yılın Müzesi’ adayı oldu

Troya Müzesi “Avrupa Yılın Müzesi Ödülü 2020”de finale kaldı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, dünyanın en önemli çağdaş arkeoloji müzelerinden Troya Müzesi’nin, Avrupa Konseyi’nin desteğiyle faaliyet gösteren Avrupa Müze Forumu’nun düzenlediği “Avrupa Yılın Müzesi Ödülü 2020”de finale kaldığı belirtildi.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.