Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Gustave Flaubert’in olgunluk döneminde yazdığı Üç Öykü adlı kitabı pek çok eleştirmence onun en önemli eserlerinden biri olarak görülmüştür. Tarihsel dönemlerden seçilen bu üç öykü tematik olarak birbirine bağlıdır. Üç öyküde de aşkınlık, ermişlik olayı hikâye edilir. Seçilen çağların gereği olarak öykülerde din, inanç merkezdedir ve insanları biçimlendiren bir olgudur.

//php print_r ($fields); ?>

//php print_r ($fields); ?>
Ülkede sular durulmuyor, siyaset her yerimize nüfuz etmiş durumda ve nefes almaya her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Bitmeyen yasaklar ve genel olarak iktidar ve erkeklik mücadelesinden geriye ne kalır bilinmez ama aslolanın sokak olduğu açık. Hem mücadele hem de yaşam alanı olarak sokağın önemini geçen bir yılda çok daha iyi anladık.

//php print_r ($fields); ?>
Türkiye’de yayıncılık... Yüksek KDV, haksız rekabet, korsan ve hatta resmi korsan, düşünce özgürlüğü, bürokratik çıkmazlar, e-kitap, Muzır Kurulu ve daha nice sorunlar... Tüm bunlarla boğuşan yayıncılık sektörü devlet gözünde reel sektörün bir parçası olarak görünmüyor. Oysa bal gibi de öyle. Görmezlikten gelinmesi ise ayrı ve ağır bir mesele...

//php print_r ($fields); ?>
Tarihî bir dönemi olağanüstü bir hikâye ile buluşturmak elbette macera seven her çocuğun ilgisini çeker. Hele bu tarih tam olarak 1899 yani 1900 yılının hemen öncesinde olursa daha da ilgi çekici bir hâle gelebilir.

//php print_r ($fields); ?>
Bu ay Keşfet'te Serdar Kuzuloğlu'nu konuk ettik. Kuzuloğlu bize kendi eliyle oldukça güncel bir kitap önerdi: Şehir ve Kültür, İstanbul.

//php print_r ($fields); ?>
Gerçek susturulamayan, bas bas bağıran küçük bir çocuk gibidir, derler. Nasıl, nereden çıkacağını bilemediğiniz tehditkar gerçek, bir o kadar da aktarılması zor bir meseledir. Gerçek bir hikayeyi olduğu gibi anlatmak, onu illaki ve illaki kendi dilimize, kültürümüze, bakış açımıza göre bir başka şekle sokmak anlamına gelir.

//php print_r ($fields); ?>
Kütüphanemi karıştırırken bir köşede bulduğum kitap bu hafta derin düşüncelere dalmama sebep oldu. Yeterince vaktim vardı. Koronavirüs pandemisi dolayısıyla bir süre için evde çalışma sistemine geçmiştik ve bu, herkes gibi benim de eskisine göre çok daha fazla okuduğum, yazdığım ve düşündüğüm anlamına geliyordu.

//php print_r ($fields); ?>
Düğüne gitmek, yaz aylarının en popüler aktivitelerinden… Sizi bilmem ama kelebekle biz bu düğün dernek olaylarından fazlasıyla bunalanlar grubuna giriyoruz. Yine de geçenlerde hatrını kıramayacağımız bir dostumuzun düğününe davet edilince, gitmek zorunda kaldık.
