Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
O yılbaşı günü, kelebekle evde yalnızdık. Yeni yıla girmemize saatler kalmış olmasına rağmen, bir yılbaşı ağacından başka her şeye benzeyen zavallı salon bitkisinin hediyesiz, bomboş görünümü iyice moralimi bozuyordu. “Hediyesiz bir yılbaşı, yılbaşı değildir,” diye mırıldanmışım farkında olmadan.

//php print_r ($fields); ?>
Yazarların çeşitli bağımlılıklarına, daha açık söylemek gerekirse çeşitli kötü alışkanlıklarına aşinayız. Örneğin Ernest Hemingway’in içkiyle olan ilişkisine dair bir şeyler, bir zaman bir yerde mutlaka okumuşuzdur ya da internette gezinirken, oluşturulan bir listede mutlaka gözümüze çarpmıştır.

//php print_r ($fields); ?>
Safveti Ziya, 1875 yılında, varsıl bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya gelmiş. Dönemin yüzü Batıya dönük hocalarından özel bir eğitim aldıktan sonra Galatasaray Sultanisi’ne girmiş ve burada kendisini entelektüel manada geliştirecek bir topluluğun parçası olmuş.

//php print_r ($fields); ?>
F. Scott Fitzgerald dendi miydi akla ilk gelenin Muhteşem Gatsby olması ya da Herman Melville'in adını duyar duymaz Moby Dick'i hatırlamak oldukça normal ve anlaşılabilir. Fakat bu usta isimlerin bu ünlü eserlerinin gölgesinde kalmış, öne çıkma fırsatı bulamamış kitapları da var. İşte pek çoğunu yakından tanıdığımız, ünlü yazarların gölgede kalmış eserleri:

//php print_r ($fields); ?>
Yumuşak Makine, Nova Ekspresi, Junky gibi kitapların ABD'li yazarı William Burroughs, 100 yıl önce bugün doğdu. Guardian da bu vesileyle yazarın fotoğraflarını yayınladı.

//php print_r ($fields); ?>
Ben o kuşaktan değilim; ama koca bir kuşak, çizgi romanı western ekseninde tanıdı.

//php print_r ($fields); ?>
İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Çehov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi.

//php print_r ($fields); ?>
ARDIÇ TOHUMU: “Güzel gözlüm... Geldiğinde ne kadar aç, nasıl da yalnızdın. Dağların üstünde uçmadığın, dolaşmadığın yer kalmamıştı. Beni bulduğunda güzün en ışıklı saatlerindeydik. Gücenmiş, bitkin düşmüş, umudunu kaybetmemiştin. Senin içinden geçene dek istek dolu biriyle karşılaşmanın ne tür bir tuzak olduğunu henüz kavrayamamıştım.

//php print_r ($fields); ?>
Gençlerin kendilerine sadece meşgale olarak değil, kariyer olarak da yazarlığı düşündüğü bir çağda yaşıyoruz; her daim geçerli olan “yazmasaydım çıldıracaktım” halini de unutmamalı tabii. Elbette yazarlık, birkaç büyük kariyer dışında, pek de kolay bir ekmek teknesi değil. Yazmanın güçlüğü bir yana, çok uzun bir süre boyunca alıcı bulmak da mümkün olmayabilir.

//php print_r ($fields); ?>
Her sene özellikle bu zamanlar adlarını daha çok duyduğumuz yazarların kitapları da yayımlandığına göre, yaz gelmiş demektir… Hatta geç bile kaldık. “Bu yaz ne okuyalım” listeleri konusunda da sıkıntı çekmediğimiz göz önünde bulundurulursa, bavula bu listelerin tepesinden bir iki kitap atıp tatile çıkabiliriz!
