Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



"Metin yarım kalmıştır"

Kitabın “İçindekiler” kısmına göz attıktan sonra, “Film Türlerine Göre Film Müziği” başlıklı bölümün olduğu sayfaları açıyorum öncelikle. Şu cümlelerle başlamış yazar: “Tür filmleri incelenirken genelde müzik unsuru en arka plana atılır. Oysa film müziği tam tersine, türün tür olmasında ‘olmazsa olmaz’ diyebileceğimiz bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.



Bjørnson'un Nobel konuşması: "Yazar, tarafsız olamaz"

İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Chekhov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi.



Televizyon // Kitap rafta duruyor işte!

James M. Cain’e, 1969’da New York Times Review of Books’a verdiği bir röportaj sırasında, Postacı Kapıyı İki Kere Çalar, Çifte Tazminat ve Mildred Pierce gibi kitaplarından yapılan sinema uyarlamalarını niçin sinemada izlemediği sorulur.



Başlangıcı Nerede Arıyoruz?

“Yaşamının onu etkileyen kişilerin girip çıkmasıyla belirlendi- Yazarın yolu açık, okuru bol olsun… ğine inanan bir insan o kişilerle, yaşamının kesiştiği anlardan söz ederse kendi yaşam öyküsünü de anlatmış gibi olur” Hep

Sondan Başlar

 



''Gelecek İçin Son Derece Umutluyum''

Hayatımı değiştiren kitapları listeleyebilmem çok zor. Benim bugüne gelebilmemin arkasında çok çeşitli etkenler, unsurlar var çünkü. Bu sebeple “bu kitabı okudum, şöyle değiştim” demek diğerlerine haksızlık olur. Faulkner “bu kitapta ne anlatmak istedin?” diye soranlara çok kızarmış.



Kararsız Okur: Dostoyevski kütüphanesi

Réne Girard, insan bilincini felç eden gururu çözmüştü, der Dostoyevski için. Onu diğer edebiyatçılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri buydu. Kimilerine göre ise karanlık kişiliği onu dahi yapıyordu. Oysa çağdaşı Turgenyev'e göre Dostoyevski, alçağın tekiydi, Freud ise arkasından "baba katili" diyordu.



Bilgi depolamanın en eski yolu: Kitap rafları

Bookshelf (Kitap Rafı) adlı blogundan ilhamla aynı adlı bir kitap çıkaran yazar Alex Johnson, bu seneki Pulitzer Ödülü'nü kazanan Huffington Post gazetesi okurları için, değişen ve elbette gelişen bilgiyi depolama yöntemlerinden en eskisi olan kitap raflarının en güzellerini seçti.

 



Şehirlerin Gönül Anahtarları

Şehir yazılarının tarihi çok eskilere dayanır. Gezmek, görmek ve seyahatten geriye kalan izlenimlerini paylaşmak insanın doğasında olan bir özelliği gibi aslında. Gezmek, ruha şifa olduğu kadar kelimelere de bir canlılık katıyor.



Llosa'nın Nobel konuşması: "Hayat, edebiyata benzedi"

İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Chekhov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi.



Quasimodo'nun Nobel konuşması: "Şiir yalnızlıkta doğar"

İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Chekhov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.