Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Dünyamızı değiştiren teknoloji, iki yüzyıldır ivmesini artırmış durumda. Bir insan ömrüne sığabilen değişimler o kadar çoğaldı ki artık kanıksamış durumdayız, sanki her zaman bizim yaşadığımız oranda teknoloji değişirmiş gibi düşünüyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Ernest Hemingway'in yıllarca Amerika'nın en ünlü yazarı olarak kalması tam bir sürprizdi.

//php print_r ($fields); ?>
İspanyolca edebiyat dünya edebiyatının en verimli kollarından biri. Roman türünün doğduğu bu dilin edebiyatı Türkiyeli okurların da gözbebeği. Çok seviliyor, çok okunuyor. Bu zengin külliyat içinde kaybolmamak mümkün değil.

//php print_r ($fields); ?>
Sinema ve edebiyatın yakın ilişkisi tartışılmaz. 1800’lerin sonlarında Lumiere Kardeşler’in treni gara girip de insanlar korkuyla kaçıştığından beri, başka bir deyişle sinema hayatımıza girdiğinden beri sinemanın edebiyatla flörtü devam ediyor.

//php print_r ($fields); ?>
Bazı diller ve coğrafyalar, dünyanın geri kalan dillerinin ve edebiyatlarının daha geniş bir alana yayılmalarına yardımcı oluyor. Okur açısından da, majör piyasalarda belirmiş, kendi dilindeki vahşi güzelliğini her ne kadar bir parça kaybetmiş olsa da, düzgün bir biçimde yeniden yayına hazırlanmış yapıtları kolaylıkla fark edebilme imkanı ortaya çıkıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Kurt Cobain ve Nirvana’nın ardından söylenecek söz kaldı mı? Bu miras hakkında bir şeyler denebilir mi hâlâ?.. Bu gibi soruların cevabının olumlu olması için, ancak ve yine, söylenmiş yeni bir sözün bulunması gerekiyor. O halde, işte Kurt Cobain hakkında yeni bir belgesel ve yeni bir yazı. İkisi de aşağıda..

//php print_r ($fields); ?>
“Kadın önce bacağını yüzen bir tahta parçasına ya da kayaya çarptığını sandı. Hiç acı duymamıştı. Yalnızca sağ bacağı kuvvetle çekilmiş gibiydi. Ayağına dokunmak için elini uzattı. Sol bacağını oynatarak başını suyun üzerinde tutmaya çalışıyordu. Ayağını bulamadı. Elini daha yukarılara getirdi.

//php print_r ($fields); ?>
“Yüzü güçlü –çok güçlü– bir kartal gibiydi; ince burnunda yüksek bir kemer, tuhaf bir şekilde kemerli burun delikleri vardı; alnı azametle kubbeleniyordu ve şakaklarındaki saçlar seyrekti, ama başka yerlerde boldu. Kaşları gürdü, burnunun üzerinde neredeyse bir araya geliyorlardı ve kendi gürlükleri ile kıvrılıyor gibiydiler.

//php print_r ($fields); ?>
Kitap ciltçiliğiyle profesyonel ya da amatör olarak ilgilenen tasarımcıların, öğrencilerin katılımına açık olan bir tasarım yarışması sonucu ortaya çıkan eserler, özellikle Shakespeare eserlerini yeni tasarımlarla yeniden yayımlamak isteyebilecek yayınevlerine fikir verebilir.

//php print_r ($fields); ?>
Oyunlar filmlere, filmler dizilere, klasikler yenilere, yabancılar yerliye, romanlar dizilere, hikayeler, çizgiler, şarkılar, gazete haberleri vb her şey başka bir şeye uyarlanıyor. Birçoğu çöp olarak, hafızamıza uğramadan silinip yok oluyor, bir kısmı ise uyarlandığı eserin hakkını veriyor; kimi zaman aslını da aşıyor.
