Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar



Niçin Okumalıyız? // Martin Heidegger

Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz. Yola bu bilinçle, SabitFikir okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için çıktık. İlk soruyu da o yazar üzerine çalışmalar yapmış bir isme yönelttik. Öyleyse soruyoruz: Siz Martin Heidegger'i niçin okuyorsunuz?

 



İnsan öyküleriyle Türkiye'nin halleri

Yılmaz Güney aramıştı bir gün. Önemli bir konuyu görüşmek istiyordu. Yeni çevirmişti Umut filmini Yılmaz. Çok başarılıydı. Herkes kıskanmıştı. Geçmişini karıştırmak istiyorlar, aleyhinde kampanyalar yürütüyorlardı.

 

 

Buluştuklarında “Kardeş” dedi, “Benim için çok önemli olan bir sorun var. Bizim film Cannes’a seçildi.”

 

 



Çizgi Roman // Siyah beyaz bir görsel şölen

Çizgi romanda her okurun beklentisi farklı olsa da, aslen herkes “güzel şeyler” görmeyi sever. Güzel çizgileri, kimi zaman şeffaf kağıtlarla kaplayıp saklayacak kadar değer verir okurlar. Hikayenin yarattığı atmosferi de destekliyorsa bu “güzel” çizimler, akılda öyle bir kalırlar ki, yıllar sonra bile çizgi romandan bir cümle anımsandığında, çizilmiş o sahne de akla gelir. 



NesneKitap // Kağıtlardan defterlere, defterlerden kitaplara...

Kitaba bir nesne olarak da düşkün olanların, genel olarak kırtasiyeye de hep farklı bir gözle baktıklarını iddia edebiliriz gibi geliyor bana. Tutkunun boyutu ve yönelimi farklı olabilir ama mutlaka vardır sanki.



Kelebek Etkisi// Ve aralıksız kar yağıyor, kar yağıyor

Açık kalmış penceremin aralığından soğuk bir esintiyle birlikte bizim kelebek de kendini içeri atıverdi. “Uff,” dedi, “kış gelmekte!” Ve sonra bir çırpıda, artık o çok iyi bildiğim trans haline geçerek Pablo Neruda’nın Kış Bahçesi adlı şiirini okumaya başladı: “Kış gelmekte.



Karne: Gündelik Felaket Teorileri, Ve Dağlar Yankılandı, Gam

GAM Hakan Yel
Altın Kitaplar Yayınevi (13,5 cm x 21,5 cm)




Toplum buhar çıkarıyor: Metropol için isyan vakti

Alışveriş merkezinin yapılmasıyla mahallenin çarşısı, küçük esnaf çok büyük oranda maddi kayıp yaşayacak. Futbol takımının taraftarları çatışacak. Ulusalcılar bayraklı tişörtleriyle yürüyüşler yapacak. En sonunda halk ayaklanması gerçekleşecek ve o zamana kadar müdahale etmemiş polis ayaklanmayı bahane ederek mutenalaştırılması beklenen mahallelere acımasıza girecek. Tanıdık geldi, değil mi?



KuşBakışı // Aslı Tohumcu'nun masasından...

Aslı Tohumcu’yu hem yetişkinlere hem de çocuklara yönelik kitaplarıyla tanıyoruz; şu sıralar hem editörlük yapıyor hem de birçok yayında yazıları, eleştirileri yayımlanıyor... Dolayısıyla aslında çok daha “karışık” bir masayla karşılaşacağımızı düşünmüştük!

 



Özel Kütüphaneler 4 // Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi

10 yıl olmuş... 2007’de, Isparta’da düşen uçakta –bir çalıştaya katılmak üzere– bulunan bilim insanlarından biri de Özgen Berkol Doğan’dı. Şimdi ise onun ismi, 2012 yılı sonunda ailesi tarafından kurulan, Türkiye’nin ilk ve tek bilimkurgu kütüphanesinde yaşıyor: Özgen Berkol Doğan Bilimkurgu Kütüphanesi...

 



2018'de beyazperdede göreceğimiz 10 roman

Kitabevi raflarında karşımıza çıkan kitaplara bir müddet sonra sinema salonlarında da rastlamaya alıştık. Gerek Hollywood, gerekse bağımsız sinema endüstrisi edebiyattan sıklıkla besleniyor artık. Peki 2018'de hangi romanların uyarlamalarını izleme fırsatı bulacağız? İşte 2018'de beyazperdede göreceğimiz 10 roman:

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.