Dosya Arşivi

Dosya // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Katı olan her şeyin buharlaştığı dünyamızda Hayalet Kitap...

//php print_r ($fields); ?>
Şimdiye dek hep kitaplardan ilham alan filmlerden bahsettik. Halbuki bazen de bunun tam tersi oluyor ve bir edebiyatçının sinemaya el attığını görüyoruz.
İşte, sinemaya da katkıda bulunan yazarlar:
William Faulkner:

//php print_r ($fields); ?>
İnternet çağıyla serpilen neslin, entelektüel hiyerarşi hususunda nasıl bir etki yaratacağı bugünün en lezzetli tartışma konularından. Kimileri daha çok bilgiye erişim sağlamanın okur-yazar, düşünür-takipçi ilişkisindeki dikey yapılanmanın kökünü kazıyacağını söylüyor, bir kısım ise internetin gereksiz bir bolluk sunarak kirliliğe ve kafa karışıklığına yol açıp açmadığını tartışıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Tuncer Erdem’in masasının merkezinde yalnızca bir çizgisiz defter yer alıyor. Bir dolmakalem, birkaç fırça ve çini mürekkebi ile birlikte... Şimdiye kadar yayımlanan çizgi-şiir, anlatı, öykü, roman, şiir-desen, albüm türlerindeki kitaplarından da anlaşılacağı gibi, kimi zaman yazıyor, kimi zaman çiziyor ya da ikisini bir arada yapıyor çünkü...

//php print_r ($fields); ?>
Instagram denen sanal sergi salonunda herkes kendisini sanatçı olarak tanımlaya ve başparmak takipçilerince sanatçı zannediledursun, sanat, her zaman olduğu gibi ne zamanın içinde ne de büsbütün dışında yaşar. İstanbul Modern’deki Sanatçı ve Zamanı sergisi de Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında,” sözünü mihenk taşı bellemiş.

//php print_r ($fields); ?>
Havaların ısınmaya başladığı şu günlerde, masa başında kapalı yerlerde zaman geçirmek giderek güçleşiyor. Dolayısıyla kısa bir süreliğine de olsa İstanbul’dan kalkıp Bodrum’a gitmek konusunda çok kolay karar verdik ama masa başından vazgeçmedik yine de. Üstelik Mine Söğüt’ten sonbaharda, yani havaların yavaşça soğumaya başlayacağı dönemde çıkacak yeni bir roman müjdesi de aldık!

//php print_r ($fields); ?>
Huzursuz dünyamızda, kendimize mutluluk getiren bir kişi ya da bir yer bulamadığımız vakit, bunca şiddet ve keder dalgasının arasında boğuluyormuş gibi hissettiğimiz bir hayat sürdürüyoruz.

//php print_r ($fields); ?>
Karanlık günlerde kitapları derinlemesine okuyamaz hale geldiğimi fark ettim bir süre önce. Kendi hayat meselelerim bir yana, dünyadaki çatışma hallerinden toplumca etkilendiğimiz zamanlarda, dikkatimin boyu epey kısalıyor. Daha gençken bu kadar içe kapanmazdım, yine afallardım ama bir süre sonra kallavi bir kitaba, diğer her şeyi dışarıda bırakarak yoğunlaşabilirdim.
